5 Aralık

Mustafa Kemal Atatürk, 1923 yılında Konya'da yaptığı bir konuşmada, 'Toplumsal başarısızlıkların nedeni, kadınlara ilgisizlikten kaynaklanmaktadır. Yaşamak...

Mustafa Kemal Atatürk, 1923 yılında Konya'da yaptığı bir konuşmada, 'Toplumsal başarısızlıkların nedeni, kadınlara ilgisizlikten kaynaklanmaktadır. Yaşamak demek, faaliyet demektir. Sosyal toplumların bir organları faaliyette bulunurken diğer bir organları faaliyette bulunmazsa o sosyal toplumlar felçlidir' demiştir.

Aynı tarihlerde yine Konya'da yaptığı başka bir konuşmasında, 'Dünyada hiçbir milletin kadını, 'Ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim' diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Tarlayı süren, eken, kucağında yavrusu ile yağmur demeyip kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan o fedakar, ilahi Anadolu kadınıdır. Bu yüzden onları sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim' ifadelerini kullanmıştır.

1925 yılında Kastamonu'da yaptığı bir konuşmasında, 'Toplumu kalkındırmak istiyorsak izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etme, hayatımızı onunla birlikte yürütme, kadını bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur' demiştir.

Bu düşüncenin sonucu olarak 3 Nisan 1930 tarihinde belediyelerde, 26 Ekim 1933 tarihinde köy ihtiyar heyetlerinde, 5 Aralık 1934'te ise Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Bu hak, kadınlara Fransa 'da 1944'te, İtalya'da 1945'te, Yunanistan'da 1952'de, Belçika'da 1960'ta tanınmıştır.

1935'te 399 milletvekilinden 18'i kadınlardan oluşmakta ve Türkiye, dünyada kadın milletvekili oranı açısından 21. sırada yer almakta iken bugün 550 milletvekillinden sadece 81'i kadınlardan oluşmaktadır. Dünyada 91. sıraya düşülmüştür. Ülkemizde kadın-erkek nüfus oranının yarı yarıya olduğu göz önüne alındığında kadınlarımızın Meclis'te hak ettikleri oranda temsil edilmedikleri ortadadır.

Her alanda en az erkekler kadar başarılı olan kadınlarımızın siyasette de devlet yönetiminde de hak ettikleri yeri bir an önce almaları gerekmektedir. Çok daha fazla sayıda kadınımız; siyasette, belediye meclislerinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yer almalıdır. Bunun için Anayasa'da, siyasi partiler ve seçim kanunlarında, partilerin tüzük ve yönetmeliklerinde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Bu duygularla kadınlarımızın 5 Aralık Kadın Hakları Günü'nü kutluyor, Avrupa ülkelerinden daha önce Türk kadınına bu hakkı tanıyan yasal düzenlemeleri yapan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını saygıyla anıyorum.

Bakmadan Geçme