Amazonlar

Onlar ile sohbet ettikten sonra ister istemez kendi kendimle konuşup şu cümleyi hafızamda kurmuşumdur: 'Ne kadar...

Onlar ile sohbet ettikten sonra ister istemez kendi kendimle konuşup şu cümleyi hafızamda kurmuşumdur: ‘Ne kadar da fedakarlar…’

Kiminin başında tülbendi, kiminin ayağında şalvarı, sıradan, gösterişsiz böyle olduğu için de ilk planda dikkatimizi çekmeyen analarımız, kadınlarımız. Elleri çalışmaktan nasır tuttuğu için tokalaşırken mahcup olan yüreği buruk nazenin analar…

Muhtelif yer ve zamanda görüp de farkına bile varmadığımız o yüreği cevher dolu gizli hazineler… İlçemizin amazonları, güçlü pek güçlü kadınlarını yazmak istedim. İyi yapmış mıyım?

Bu kadınlardan ilki Necmiye Uçar, Ödemiş ilçesinde kar helvasının satışını yapan ilk öncü kadın desek yanlış olmaz. Çocuklarının istikbali için çırpınan Necmiye hanım sadece eşi Rıdvan beyin çalışması ile yetinmiş olsaydı belki bugün birbirinden başarılı evlatlarını okutmuş meslek sahibi yapmış olamazdı. Onunla her sohbet ettiğimiz zaman, gözyaşları içerisinde ilk kar helvasını satmaya başladığı o zor günleri bizlere anlatır. Kendisini dinlerken ona hayran olmamak mümkün değil…

Kar helvası yazın vazgeçilmez tadı, kışın ise gelsin börekler pideler diyerek azmini elinden bırakmayan Necmiye hanımı ilçemize kadının kendine güvenme değerini kazandırması nedeniyle kutlarım. Yılmadan, mertçe hiç kimsenin emeğini aşındırmadan kendi emeğini de sömürtmeden ayakta durmaya çabalaması halen daha Ödemiş’in hatıralarını koruyan Ulus Parkı’nda bu mücadeleye devam ettiğini söyleyebilirim. Yaz yeni başladı, haydi kar helvasını Necmiye hanımın elinden tadın, diye tavsiye ederim.

İkinci amazon da yine ilçemizin Ayaz Kafesi’nde güler yüzü tatlı dili ile hizmet veren Sevinç Çetgez hanımdır. Annesine bakma uğruna kendi hayatını bir kalemde hiçe sayan Sevinç hanım başkalarının sevinci olmaya devam ediyor. ‘O olmasa ben neden o kafede çay içeyim ki’ diyen pek çok kişi ile de tanıştım. Bir mekana duyduğunuz sevgi mekanın kendisine has dokusal güzelliğinden kaynaklandığı kadar aynı zamanda da o mekana anlam ve değer katan kişinin size olan tutumu tavrı ve hoş sohbetidir. Maksat muhabbet kahve bahane denilen şey bu olsa gerek…

Kendisi ile ne zaman çay fasıllarımız olsa konu muhakkak ilçeye kazandırılması gereken ağaçlara sıra gelir. İlla ağaç illa ağaç felsefesi ile doğaya da hizmet eden bu yüreği amazon olan kadının da fırsatınız olursa bir çayını için derim.

Üçüncü güçlü kadınımız ise Güler Aksakal’dır. Kendisi Ödemiş’imizde bulunan Fenerbahçe Kafe’nin sahibi olup, huzurevine yaptığı katkı ile anılmaktadır. Huzurevine ziyaretimiz sırasında tek tek dert dinleyen, oradaki yaşlıları anlamaya çalışan Güler hanım, huzurevinin bahçesine ağaç dikilmesi için kolları sıvadığı gibi aynı zamanda da huzurevine vantilatör alınması için de yine seferber olmuştur. Kendisini tanıdığım için ne kadar mutlu olduğumu söylememe gerek var mı?

Kalplerin fethi için önce bir güler yüz; bir tatlı dil yeter, güçlü kadınlar namı diğer hükümet kadınlar kalplerimizi fethetmişlerdir. Böylesi güçlü kadınlara Yunan mitolojisinde Amazonlar denildiğini bilir misiniz?

Sevgili okur, bilmiyorsan işte öğrenmiş oldun değil mi?

Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle size İzmir Devlet Tiyatrolarında izlediğim bir tiyatro oyununu tavsiye ederek sözleri cem edeyim. ‘ Kantocu’ Oyun Cumhuriyet ilan edilmeden ve edildikten sonra Türk-Müslüman kadınlarının sosyal hayattaki konumunu konu ediniyor, eh içinde harikulade bir aşk masalı da var.

Şimdi kendi hayalhanenize keşif yolculuğu başlasın bakalım…

Bakmadan Geçme