Aman çöpe dikkat!
Geçtiğimiz gün açılışına katıldığımız İki Şehrin Buluşması Resim Sergisi'nde bir ara 'Selim hocam!' şeklinde bir çağrı...
Geçtiğimiz gün açılışına katıldığımız İki Şehrin Buluşması Resim Sergisi’nde bir ara “Selim hocam!” şeklinde bir çağrı işittim. Döndüm baktım, eski belediye başkanlarımızdan Hüseyin Son’un kızı, Ödemiş Lisesi’nde bir süre birlikte çalıştığımız Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Oya Yıldırım idi.
Oya hanım, yazılarımın sıkı takipçisidir. “Biliyorsun, yazılarını takip etmeye çalışıyorum. Bilmiyorum belki ben görmedim; Ödemiş’in katı atık tesisi ile ilgili bir yazı yazmadın. Senin düşüncelerini de merak ediyorum” dedi. Ben de yazdığımı belirtip, “Sanıyorum sen görmedin ama madem öyle yeniden yazayım” dedim.
Malum, çöp sorunu modern dünyanın en önemli sorunlarından biri. Öyle ki denizler bile artık bu kirliliği kaldıramaz oldu.
Peşinen söylemeliyim ki öyle temiz bir toplum falan değiliz. Mutlaka siz de görüyorsunuzdur, elimizdekini atıveriyoruz! Esnaf bile örneğin içtiği sigaranın atığını gün boyu fırlatıyor, akşam da yine kendi süpürmek durumunda kalıyor.
Çöp toplama, ayrıştırma ve dönüştürme konusunda ülke olarak hala çok geriyiz.
Örneğin evsel çöpü biriktirip atıyoruz ama çöp kutusu veya konteyneri evimizin veya dükkanımızın önünde olmasın istiyoruz.
Çöp sorunu, ufak tefek mesele olmaktan çıkıp kocaman bir sorun haline geldi. Büyüdükçe de büyüyor.
Öte yandan kimse kimsenin çöpünü istemiyor. Konuyla ilgili basında çıkan haberleri mutlaka izliyorsunuzdur: “İs-te-mi-yo-ruz!”
Eylemler, gösteriler ve basın açıklamaları.
Keşke evde ayrıştırıp ilgili kutulara atabilsek ve keşke çöp elimizden çıktığı gibi havada buharlaşsa da böyle bir sorunumuz hiç olmasa. Belki bu buharlaşma işi ilerleyen yüzyıllarda gerçekleşebilir ama şu an insanlığın önünde çok ciddi bir sorun olarak duruyor.
Ben Oya hanıma “Söz, en kısa yazacağım” dedim ya, genelde huyumdur hemen yerine getirmeye çalışırım. Yoksa aklımı meşgul etmeye devam eder. Yazmalı ve kurtulmalıyım.
Malum haberlere de başlık olarak “Avrupa’nın en büyük entegre katı atık yönetim tesisi, Ödemiş’te hizmete giriyor” şeklinde konu oldu.
Çöp, artık yakarak imha edilmiyor. Gelişmiş ülkeler çöpten yararlanmasını da biliyor.
Edindiğim bilgilere göre ‘kapalı sistem’ çalışacak ve çevreye koku salmayacak.
İzmir’in genel çöpü, Harmandalı, Bakırçay ve Küçük Menderes havzalarında değerlendirilecek. Tire, Bayındır, Beydağ ve Kiraz’ın çöpleri de Ödemiş’e getirilecek. Hatta Ödemiş Belediye Başkanımız Mehmet Eriş, öyle emin konuştu ki, “Selçuk ve Torbalı’nın da çöpüne talibiz” dedi.
Ödemiş ve Bergama’da kurularak deneme üretimine başlanan entegre katı atık yönetim tesislerine gelen evsel katı atıklar önce ayrıştırılacak, sonra da organik atıklardan gübre elde edilecek. Oluşan metan gazı da elektrik enerjisine dönüştürülerek yılda 116 bin hanenin elektrik enerjisi ihtiyacı karşılanacak.
Başkan Eriş, “Kuşku duyanlar, örnek tesisimizi gezebilirler” diyor.
Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa yapılan tesisin dünyada kullanılan en son teknoloji ile kurulduğunu belirten Eriş, koku veya çevre kirliliğine ilişkin endişe duyanları tesisi gezmeye davet ediyor. Eriş, “Yalnız insanları değil; doğayı, suyu, havayı, kuşu, kurdu ve böceği de koruyacağız” diyor.
Tesiste 350’ye yakın teknik personel ve işçi çalışacak. Bir günde üretilecek 100 ton gübre de tarımda kullanılacak.
Özetle edindiğimiz bilgiler böyle.
Ödemiş Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeleri olarak geçtiğimiz yıl bölgeyi ve tesisi inşaat halinde iken inceleme fırsatımız oldu. Bu konuda hiçbirimiz uzman değiliz. Bize verilen bilgilere güvenmek istiyoruz. Elbette hep birlikte yaşayıp hep birlikte göreceğiz.
Yani sadece toplama ve depolama merkezi olmayacak. Dileriz söylendiği gibi Avrupa’nın en büyük ve en temiz, toplama, ayrıştırma ve arıtma tesisi olur.
Şu anki vahşi salma düzeninden iyi olacağı kesin…
Bakmadan Geçme





