Altın yumurtlayan dağlar
Basından da takip ediyorsanız, Bozdağlar'da maden arama gerekçesi ile faaliyet yürütmeye çalışan firmalar yaklaşık 10 yıldan...
Basından da takip ediyorsanız, Bozdağlar’da maden arama gerekçesi ile faaliyet yürütmeye çalışan firmalar yaklaşık 10 yıldan bu yana mücadele ediyor. Ne için mücadele ediyorlar? Delmek için!
Ödemiş’teki çeşitli sivil toplum kuruluşlarına üye çevreci doğa dostları da bu mücadeleye karşı savunma mücadelesi veriyorlar. Neyi savunmak için doğayı ve doğal dengeyi…
Bunun en son örneğini Gerçekli ve Kaymakçı’da yaşadık. Gereli’den Kaymakçı‘ya kadar olan büyük bir alanı 160 yıllığına kiralamak ve bu tepelik alanı dinamitlerle patlatıp ortalığı tozu dumana katmak isteyen firmalar, tahmin edersiniz ki geride deliş deşik edilmiş bir alan bırakacaklardı.
Bitti mi? Tabii ki hayır… Bitecek mi? Elbette ki hayır… Yeniden ve başka kanallardan yine deneyecekler. Uyanık olmak bu verimli toprakların kirletilmesine izin vermemek gerekiyor.
Geçtiğimiz gün Köseler Köyü Okul Müdürü Tayfun Bengi’nin davetlisi olarak köyün yamaçlarında zeytin fidanı diktik. Piknik havasında geçen dikim çalışmasının ardından da Gerçekli’nin güneyindeki ‘Zeytinucu’ mevkiinde arkadaşımız Servet Ali’nin davetlisi olarak mangal partisine katıldık. Buna kutlama partisi de diyebiliriz. Neyse burada daha fazla ayrıntıya girmeden Köseler yamaçlarına dönelim yine.
Köy muhtarı Mehmet Uyanık, projenin Orman Bakanlığı tarafından hazırlandığını belirterek, köyün yarı ormanlık alanlarının tıraşlanıp teraslandığını ve teraslanan alanların gelir getirici fidanlarla zenginleştirildiğini söyledi.
Gördüğüm kadarıyla büyük bir alan teraslanmıştı ve hızla zeytin fidanları ile dolduruluyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse heyecanlandım. Yıllardır Kaymakçı Ödemiş arasında gel git yaparım… Yolun kuzeyinde bulunan tepelik alanların çıplak oluşuna üzülür dururum ama ‘benim elimde olan bir şey yok ki!’ der, kendi kendimi avuturum.
Akşam eve gelince internette orman bakanlığının internet sayfasına girerek küçük bir araştırma yaptım. “Gelir Getirici Türlerle Vatandaşlarımızı Destekliyoruz” başlığında şu bilgiler vardı:
“Tarım ve Orman Bakanlığımız ve Genel Müdürlüğümüz ülke genelinde orman köylerinde yaşayan vatandaşlara destek vermeye ve gelir düzeylerini artırmaya devam ediyor. Orman Genel Müdürlüğü’müzce orman köylerinde yaşayan halkın sosyal ve ekonomik gelişmelerini desteklemek maksadıyla uygulamaya koyduğu 5 Bin Köye 5 Bin Orman Projesinde sona gelindi. Proje kapsamında bugüne kadar 5390 köyde 18.418.191 gelir getirici türde fidan toprakla buluşturduk ve orman köylülerimize sertifikalarını verdik. Orman Genel Müdürlüğü olarak daima orman köylülerinin yanındayız. Ağaçlandırma çalışmaları yaparken, kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın gelir seviyelerini artırmak maksadıyla, gelir getirici ceviz, badem ve fıstıkçamı gibi türlerde de ağaçlandırma yapıyoruz. Bu tür ağaçlandırmaları yapmaktaki maksadımız ülkemizin akciğerleri olan ormanlarımızı, bu alanlara bağımlı olarak yaşayan orman köylümüzle birlikte yönetmek, vatandaşlarımızın ormanları sahiplenmesini sağlamak ve onları yerinde kalkındırmaktır.
Yapılan bu çalışmalarla devlet ormancılığından millet ormancığına geçişin temelini attık. 5 Bin Köye 5 Bin Orman Projesi ile orman köylüsü ile hasımdan ziyade hısım ilişkisi içinde bir iş birliği oluşturduk. Bütün bu çalışmalardaki hedefimiz atıl durumda olan bozuk ormanlarımızı verimli hale getirerek ekonomiye kazandırmak ve kırsaldaki vatandaşlarımızın gelir seviyelerini ve yaşam standartlarını yükseltmektir. Yapılan bu ağaçlandırmalardan elde edilecek ürünlerin faydalanma hakları, eşit ve adil bir şekilde çekilen kura ile mahalli halktan müracaat edenlere; bakmak ve korumak şartıyla verilmektedir.
Bozuk ve açıklık vasıftaki Devlet ormanlarında yapılacak olan özel ağaçlandırma ve özel imar ihya müracaatları, ilgili mevzuatı gereğince her yıl Nisan ve Eylül ayı içerisinde yapılabilmektedir.”
Ne bekliyoruz?
“Yerin üstü ALTINdan değerlidir.”
Bakmadan Geçme





