Ahmet beyin oyu?

Selim Şahan öğretmenimizin 'Ödemişçe' köşesinde yayınlanan 'Oyumu kime vereceğim' başlıklı yazısını okurken eskiden beri yakinen tanıdığım...

Selim Şahan öğretmenimizin ‘Ödemişçe’ köşesinde yayınlanan “Oyumu kime vereceğim” başlıklı yazısını okurken eskiden beri yakinen tanıdığım Ahmet adlı bir büyüğüm ziyaretime geldi. Kendisi eski demokratlardandır. Rahmetli Adnan Menderes’ e hayrandır. Demokrat parti sevdasını Süleyman Demirel’le ve daha sonra da Turgut Özal’la devam ettirmiştir. Her türlü düşünceyi önce sakin sakin dinler sonra kendi fikrini söyler. Bu yüzden dostluğumuz uzun yıllardan beri devam etmektedir.

Hal hatır sorduktan sonra kendisine takıldım. “Ahmet abi bak yazarımız Selim Bey soruyor, bu sefer oylar kime?“

Ahmet Abi şöyle bir düşündü, derin bir nefes aldıktan sonra söze başladı. Uzun bir sohbet oldu. Sözlerini özetleyerek aynen aktarıyorum.

“Bak Yaşar’cığım sen beni iyi tanırsın, ben bu güne kadar sola hiç oy vermedim. Önce Demokrat Parti’ye, sonra Adalet Partisi’ne, daha sonra da Anavatan Partisi’ne oy verdim. Geçtiğimiz üç dönemden beri de bunların devamı diye Tayyip beyin partisine oy veriyorum. Ama bu sefer kararsızım, kafam karmakarışık.

Bazen her şeye rağmen yine Tayyip beye vereyim diye düşünüyorum. Ancak aklıma milyonluk saatler ve büyük rüşvetler alıp el çektirilen bakanlar, genç yaşta milyon dolarlarla oynayan bakan çocukları geliyor, vazgeçiyorum.

Sonra, bu bakanlar belki şeytana uymuşlardır, Tayyip beyin ne suçu var diyorum. Bu sefer de Habur sınır kapısında PKK’lı militanların davul-zurna eşliğinde ülkemize girişleri, sınırda çadır mahkemelerinde hepsinin aklanışları, devletin güvencesi altındaki yurtlar yerine tarikatların, cemaatlerin İşlettiği yurtlara yönlendirilen buralarda tecavüzlere uğrayan çocuklar, ‘bir kere ile bir şey olmaz’ diyen bakanlar aklıma geliyor vazgeçiyorum.

Sen bilirsin dünyanın en güzel tütünlerini yetiştirirdik. Şubat ayında Tekel tütün piyasasının açılmasını bekler, sattığımız tütünlerin parasıyla ihtiyaçlarımızı giderir, çocuklarımızın düğünlerini yapardık. Ülkemizdeki tütün ekimi yasaklandı, Amerika’nın lahana yaprağı gibi kalitesiz Virginia tütünleri Tire ve Torbalı ilçelerinde kurulan fabrikalarda işlenip Türk halkına pahalı fiyatlarla satılıyor…

Bunu da geçtim, samanı, buğdayı, kurbanlık koyunları, mercimeği, hatta soğanı bile dışarıdan alır hale geldiğimizi hatırladıkça çıldırasım geliyor…

Destekleyip iktidara ortak ettikleri cemaat elemanları tarafından kurulan kumpaslarla, sahte belgelerle kahraman subaylarımızın, genelkurmay başkanımızın, üniversite hocalarımızın yıllarca zindanlarda tutulmaları, bazılarının bu suçlamalara dayanamayıp intihar etmeleri geliyor aklıma. Bir de beka sorunumuz var dediklerinde iyice kızıyorum. Ben böyle bir sorunumuzun olduğunu düşünmüyorum ama eğer böyle bir tehlike varsa bu; on yedi yıldır iktidarda olan bir partinin başarısızlığıdır diye düşünüyorum, yine aklım karışıyor. Bir de herkesi kötüleyen, ayrıştıran öfkeli üslubunu beğenmiyorum Tayyip beyin. Dedim ya kafam karışık.

Sanırım bu seçimlerde yıllardır sürdürdüğüm geleneği bozacağım. Zaten başta eşim olmak üzere çocuklarım da istemiyorlar. ‘Nasıl olsa İktidar değişmeyecek, bir uyarıyı yapalım’ diyorlar. Ülkemizin birliğe, dirliğe ve barışa ihtiyacı var. Ülkemiz için hayırlı olsun”

Ahmet abinin görüşleri böyle. Bize de saygı duymak kalıyor. Pazar günü sandık başına gideceğiz. Yerel yöneticilerimizi seçeceğiz. Oy kullanmak bir hak olduğu gibi aynı zamanda bir görevdir. Pazar günü mutlaka oylarımızı kullanalım.

Kazanan Türkiye ve Ödemiş olsun.

Bakmadan Geçme