Ah Gölcük vah Gölcük…
Rahmetli başyazarımız Mustafa Erdal'ın bürosunda, 'Cennetten bir köşe: Gölcük' haberinin çerçeveletilmiş fotoğrafı vardır. Onun defalarca Gölcük...
Rahmetli başyazarımız Mustafa Erdal’ın bürosunda, “Cennetten bir köşe: Gölcük’ haberinin çerçeveletilmiş fotoğrafı vardır. Onun defalarca Gölcük üstüne yazdığını hatırlarım.
Sanıyorum yeni bir yazı yazsa başlığı da “Ah Gölcük vah Gölcük” olurdu…
Gölcük bilindiği gibi, Ege Bölgesi’nin inci tanesidir.
İnci tanesidir ama yıllardır ‘proje’ haberleri dışında büyük adımlar atılamamıştır.
Önceki hafta sonu, zamanımızı Gölcük’te değerlendirdik. Babamın 4 yıl önce satın aldığı site içindeki evinde yaz öncesi temizlik ve bakım çalışması yaptık. Tabi sadece temizlik ve bakım çalışması değil arada söyle bir çıkıp belde içinde gezintilerde bulunduk. Birkaç kez Kavurmacı’ya kadar gidip geldik.
Eski adı Zeytinlik olan Gölcük sakinlerinin, okulların kapanması ile birlikte yaylaya göç ettiklerini bilirsiniz. Fakat bu yıl yaz bir türlü gelemediği için bu göç vakti biraz sarkmış. Vatandaşlar, geceleri soba yakmak zorunda kaldıkları için günü birlik gelip gittiklerini söylüyorlar.
Gölcük içinde birkaç yıldır yapılan alt ve üst yapı çalışmalarında çok ciddi bir ilerleme bulunmuyor. Yollar hala çamur ve toz içinde; göl hala sazlıklarla dolu. Hala insanlar göl kenarında ‘yasak’ yazmasına rağmen mangal yapıp pisliğini geride bırakmaya devam ediyor.
Ben de yıllar içinde Gölcük’le ilgili çok sayıda yazı ve habere imza attım.
‘Gölcük temizleniyor’, ‘Gölcük’te çamur sıkıntısı sona eriyor’, ‘Gölcük’te altyapı çalışmaları’ gibi başlıklar atıldı konuyla ilgili…
PROJE HABERLERİ
İşlerimizi bitirip Ödemiş’e indiğimizde, internet üzerinden bir haber taraması yapıp, Gölcük ile ilgili basında çıkan haberlere şöyle bir göz attım.
Bunlardan biri 2007 Ocak ayına ait ‘Doğa harikası Gölcük’ü kurtarma projesi’ başlıklı Hürriyet’te çıkan haber idi. Habere göre İzmir İl Genel Meclisi, Ödemiş İlçesi’nde bulunan doğa harikası Gölcük Gölü’nü kurtarmak amacıyla bir proje hazırlayarak 1 milyon 164 bin YTL ödenek ayırmış.
“Ege Bölgesi’nin Abant’ı olarak bilinen Ödemiş Gölcük Gölü’nün gün geçtikçe kirlenmesi, su seviyesinin düşmesi, dipte çamur toplanması üzerine İzmir İl Genel Meclisi Çevre Komisyonu, gölde bozulan ekolojik dengenin yeniden sağlanması amacıyla bir proje hazırladı. Proje kapsamında göl ve çevresindeki sorunlar tek tek ele alınarak çözüme kavuşturulacak.”
Dönemin İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci şunları söylemiş:
“Son yıllarda özellikle yörede bulunan sulama kooperatifinin kontrolsüz motopomp çalıştırılmasına izin vermesi nedeniyle su seviyesi 15 metreden 4 metreye düştü, su seviyesinin düşmesiyle birlikte dipte de yer yer 12 metreye ulaşan çamur tabakası oluştu. Suda kirlilik yaratan azot ve fosfor da kat kat arttı. Göl çevresinde çok fazla su çeken özellikle Kanada kavağı ağacının dikimi arttı. Kirliliğe bağlı olarak gölde önceden bulunan 20’ye yakın balık türünden sadece sazan ve yayın balığı kaldı. Bütün bunlara gölün çevresindeki yapılaşma ve piknikçilerin kirliliği de katılınca kirliliğin boyutları arttı”
Tamamlanması 1 milyon 164 bin YTL’ye mâl olacak Gölcük Gölü ve Çevresini İyileştirme Projesi’nin, İzmir İl Özel İdaresi tarafından hazırlanan Stratejik Plan’a konulduğunu sözlerine ekleyen Çevre Komisyonu Başkanı Serdar Değirmenci, 2007 yılı bütçesinden de 550 bin YTL ödenek ayrıldığını belirtmiş.
Devam ediyoruz benzer haberleri taramaya.
İşte 13 Aralık 2011 tarihli ‘Gölcük Gölünün Kurtarılması Projesi’ başlıklı İHA haberi.
Haber spotunda, “İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Gölcük Yaylası’ndaki doğa harikası gölün iyileştirilmesi ve kirlilikten kurtarılması projesi uygulamaya geçiyor” yazıyordu.
Gölcük Motel’de bir sertifika töreni düzenlenmiş ve bu törene İzmir Vali Yardımcısı Haluk Tunçsu, Ödemiş Kaymakamı Abdurrahman Koçoğlu, Gölcük Belediye Başkanı Mustafa Zeybek, İl Tarım Şube Müdürü Ahmet Yeşilli, İl Özel İdare, DSİ, İller Bankası, Çevre ve Orman, Bayındırlık, İl Tarım, Kültür turizm, Milli Emlak ve 2 No’lu SİT kurulu üyeleri yani herkes katılmış.
İzmir Vali Yardımcısı Haluk Tunçsu yaptığı konuşmada dünyada iyi tarım uygulamalarının büyük önem kazandığını söyleyip şöyle devam etmiş: “Bu uygulama ile üreticilerin her biri marka olacak. Çünkü dünya pazarlarında aldığınız sertifika ile listelere girdiniz. Gelecek yıllarda sizlerin ürünleri öncelikle pazarlanacak ürünler arasına girmiş bulunmakta. Çatak projesi ile de bu çalışmalar daha da zenginleştirilecek. Fransa’da turizmle, tarım birleştirilerek yılda sadece bir bölgesine 2 milyon turist çekiyor. Biz İzmir olarak turizmle 1 milyon kişiyi zor çekiyoruz. Çatak projesini de bölgemizde uygulama ile Gölcük bir adım daha öne çıkacak”
Ödemiş’in 2007-2008 yıllarında kuraklık yaşadığını ve bu sebeple göldeki suyun azaldığına dikkat çeken dönemin Kaymakamı Abdurrahman Koçoğlu da “Kuraklıkla birlikte gölde yüksek seviyede kirlilik yaşandı. Gölcük Gölü’nün ve çevresinin iyileştirilmeseydi üreticilerimiz nereden sulama yapacaktı? Daha sağlıklı sulama için proje kapsamında 6 tane kuyu ve 1 köprü yaptık. Çiftçimiz artık gölden su almadan sulama sorunu çözerek, hem gölde doğal su sirkülasyonunu sağlayarak gölün kendi kendini temizlemesini sağlamak için çalışmalar sürecek. Gölcük gölümüz için proje çalışmaları kademe kademe başlamış olacak. Gölcük – Sart yoluyla turizm daha da artacak” diye konuşmuş.
Toplantının öğleden sonraki programında merkezden gelen yetkililerle yönetim planı oluşturulması kapsamında Gölcük planının ele alındığı kısmında iyileştirme ve koruma çalışmaları görüşülmüş. Bu çerçevede Milli Park oluşturulması, av turizmi ve olta balıkçılığı, kanalizasyon projeleri ile gölün kirliliğinin önlenmesi, turizm potansiyelinin artırılması ve İyi tarım ile organik ürünler pazarının kurulması gibi konular ele alınmış.
20 Kasım 2015 tarihli belediye bilgilendirmesinde de Ödemiş’in turizm açısından önemli bir yere sahip olan Gölcük mahallesinde rekreasyon çalışmalarına başlandığı belirtilmiş. Çalışmalar kapsamında göl kenarındaki 5500 m² alanda dinlenme alanları, yürüyüş yolları, paten pisti, spor alanları yer alacağı söylenmiş. Bu haber de şöyle idi:
“Gölcük Mahallesi; konumu ve doğa güzellikleri bakımından Ödemişliler ve çevre il – ilçelerden gelen ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görmektedir. Özellikle yaz aylarında piknik yapmak ve dinlenme alanı olarak en çok tercih edilen yerler arasındadır. Mevcut halin düzenlenerek yeni alanların oluşturulması amacıyla Ödemiş Belediyesi’nce hazırlanan ‘Gölcük Mahallesi Göl Çevresi Rekreasyon Alanı Düzenleme’ projesi uygulanmaya başlandı.
Projenin ilk etabı, Kavurmacı mevkiinden Gölcük Otel arasındaki 5.500 m² alanda uygulanacak. Gölün doğa güzellikleri korunarak, ziyaretçilerin her türlü ihtiyaçları düşünülerek hazırlanan projede kapsamında göl kenarında yeşil alanlar, yürüyüş yolları, 4 iskele, ahşap pergoleler, paten pisti, basketbol sahası ve spor alanları yapılacak”
Bilgilendirme yazısında Ödemiş Belediye Başkanı A.Mahmut Badem’in girişimleri sonucunda Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan “Gölcük Mahallesi Göl Çevresi Rekreasyon Alanı Düzenleme” projesine 350 bin TL destek geldiği ihale bedelinin de 486.444,12 TL olduğu belirtilmiş.
Bilindiği gibi söz konusu bu alanın yapımı bitti. Kimi vatandaşlar, göl kenarının doğallığının bozulduğu ve betona daha fazla yer verildiği gibi eleştiriler yaptılar. Ben de bu eleştirilere katılanlar arasında yer aldım. Düzenleme çok mu kötü oldu? Hayır ama daha doğal ve kullanışlı olabilirdi…
Düzenlenen yeni alanın yapımının üzerinden 1 yıl geçmemesine rağmen kimi taşların çatlamış ve kırılmış olması insanı üzüyor tabii. Vatandaşlar bu plastik pergolelerin üstünde mangal bile yapmış. Tabii plastik erimiş ve kararmış!
Gölcük konusunda yıllardan bu yana tartışılan bir de telefrik konusu var tabii.
22 Mart 2016 tarihli bir haberde de “Ödemiş-Gölcük Teleferik Projesi için çalışmalar sürüyor” denilmiş. Bu habere göre Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem, yaptığı açıklamada, projenin bölgenin turizm potansiyelini olumlu yönde etkileyeceğini ifade etmiş. İlçenin gelişimi konusunda, ilgili tüm projeleri gerçekleştirmek için çalıştıklarını kaydeden Badem, Ödemiş-Gölcük arasındaki teleferik için ilgili firmaların teknik ekiplerinin belediye personeliyle bölgede çalışmalar yaptığını anlatmış.
Badem, teleferik hattı güzergahının, kurulacak istasyonlar, arazilerin durumu, meteorolojik verilerin göz önünde bulundurularak yapılan ön etüt çalışmalarının sürdürüldüğünü dile getirerek, ‘Gölcük konumu itibariyle diğer turizm alanlarımız gibi doğa harikası bir yer. Göl kenarında rekreasyon projemiz devam ederken, teleferik projesini gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Teleferikle birlikte yeni oluşturulacak sosyal tesisler için fizibiliteler de yapılıyor. Gölcük’ün birkaç yıl içinde İzmir’in turizm cenneti haline gelmesi için çalışıyoruz’ ifadelerini kullanmış.
Edindiğim bilgilere göre 1. etabın ardından, yaz dönemi girerken 2. etap çalışmaları da başlayacakmış.
Rekreasyon Projesi’nin ikinci etabı 12 Mayıs’ta ihale edilmiş. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle başlatılan Göl Kenarı Rekreasyon Projesi’nin ikinci etabı için Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan 1 milyon liralık ödenek daha çıkmış. Ödemiş Belediyesi göl kenarındaki ikinci etabın düzenlenmesi için projesini hazırlamış.
Gölcük kıyısında seyir terasları, dinlenme alanları, yürüyüş yolları, paten pisti, spor alanlarının yapılmasının planlandığı proje 180 takvim günü içerisinde tamamlanacakmış. Yani yaz aylarında Belediye önünden ilk etabın bittiği yere kadar çalışma yürütülecekmiş.
Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem, ikinci etap için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 1 milyon liralık destek daha aldıklarını söylemiş. Badem, göl kenarındaki belediyeye ait Gölcük Otel’in de yineleneceğini söylemiş.
Göl kıyısındaki ikinci etap çalışmalarla göl kıyısının yeni bir çehreye bürünmesi beklenirken göl içindeki sazlıklara da müdahale edilecekmiş.
İnternet ortamında, çeşitli yayın organlarında farklı tarihlerde yayınlanan bol miktarda haber vardı. Hepsini buraya almam mümkün değil. Ama, haberlerin daha çok ‘proje’ haber boyutunda kaldığını çalışmaların ağır yürüdüğünü söyleyebiliriz.
Görüldüğü gibi yaklaşık 15-20 yıldan bu yana ilgili ve yetkililer toplantılar yapmışlar ve projelerle birlikte ayrılan ödenekleri açıklamışlar.
Şahsen, proje ihalelerini kimlerin aldığı ile uğraşmak yerine yapılan işin uzun vadeli sağlam bir iş olup olmadığı ile ilgilenmeyi tercih ederim. Eğer kullanılan malzeme iş bitiminden itibaren kırılmaya ve çatmaya başlamışsa, ilk yağmurlarda su koyuvermişse, bu devletin parasına yazık derim. Devletin parası vatandaşın parası demektir. Yapılan iş ile ilgili gerekli denetim yapılmamışsa, vatandaşın verdiği maaşlar yerini bulmamış demektir.
Gölcük, Ödemiş ve Salihli’nin arasında kalan iki ilçe halkının ortak malıdır. Gölcük’ün yerli ve yabancı turist çekmesi, Ödemişli ve Salihlili vatandaşların ihtiyacını gören sakin ve temiz bir yer olması hepimizin yararınadır.
Birkaç yıldır da altyapı çalışmaları gerekçesiyle üst yapıdaki çalışmalarda gecikme yaşandığı söyleniyor, gecikmeden de İzmir Büyük Şehir Belediyesi sorulu tutuluyordu.
Bu çerçevede, elektrik kabloları yer altına alınmış. Fakat, Tarım Kredi Kooperatifi’nin yanındaki 6 evlik site önüne dikilen trafo sanki Gölcük’ün giriş silüetini bozmak için özel olarak yerleştirilmiş!
Çöp tenekelerini gizlemek yerine, herkesin görebileceği ulu orta yerlere konulmuş.
Merkezdeki futbol sahasının köşesindeki mini kavşağın çevresi çamur deryası.
‘Çadır kurmak ve mangal yakmak’ yasaktır yazıları olmasına rağmen denetim yok!
Göl kenarı pislik içinde…
Ve, Gölcük Belediyesi döneminde projesi yapılan kanalizasyon altyapısı sıkıntılı gibi. İddialara göre İZSU, projeyi bu nedenle teslim almamış.
Gölden Boğaz’a doğru açılan tahliye deresinin çevresi berbat halde. Sazlıklar ve su pompaları düzensiz.
Özetle herşey birbirine girmiş.
İyiydi kötüydü bir yana, Gölcük belediye iken iyi kötü sorumlusu belli idi. Şimdi onlar geride kaldı. Bence buraya iş bilir bir koordinatör lazım. Hatta bu koordinatörlük işine Birgi ve bozdağ da dahil edilebilir. Koordinatöre yetki vermek lazım. Koordinatör, yapılacakları tespit edip en kısa zamanda yapılması için çaba harcaması lazım. Ve esnaflarla bir olup burayı daha yaşanılır hale sokmak için işbirliği yapması lazım.
Ben bu yazıda sorumlu arayıp suçlu bulma telaşında değilim. Bilirsiniz bizim memlekette kimse hata kabul etmez hatta hatayı başkasında bulur. Amacım bir farkındalık yaratmak.
Bu Gölcük bir Avrupa ülkesinde olsa idi bambaşka olurdu.
Yapılacak çok iş var…
Erdal amcam olsaydı tabii Ödemiş-Salihli tünelini de mutlaka hatırlatırdı…
Rahmetler olsun…
Bakmadan Geçme





