ADALET
Adalet yürüyüşü, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’na yirmi beş yıl hapis cezası ve tutuklama...
Adalet yürüyüşü, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’na yirmi beş yıl hapis cezası ve tutuklama kararı verilmesiyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a kadar yürüme kararı alması üzerine, İstanbul’a İzmir ve Ankara’dan başlayan yürüyüşün adıdır.
19 Ocak 2014’te Suriye’ye giden üç tır, Hatay’da Adana özel yetkili savcılık talimatıyla Kırıkhan Savcılığı tarafından durduruldu ve TIR’lara refakat eden araç içerisindekiler ve TIR içerisinde yer alan bir kişi, Kırıkhan Başsavcısı ve Kırıkhan savcısına, Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu olduklarını ve araç içerisinde yer alan malzemelerin “devlet sırrı” niteliğinde olduğunu ifade etmişti.
Dönemin Hatay valisi, personelin MİT personeli olduğu ve araçların MİT’e ait olduğu belirtilen talimat yazısıyla tır aranmadan jandarma tarafından yola devam etmesine izin verildi. Fakat TIR’ların önü daha sonra polislerce kesildi ancak daha sonra emniyet güçlerinin geri çekilmesiyle TIR yoluna devam ederek Suriye’ye geçmişti.
Cumhuriyet Gazetesi’nde bu tırların görüntülerinin yayınlanması üzerine gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül ile gazeteci Can Dündar tutuklanmış, daha sonra da darbeye kalkışmak suçundan beraatlerine, silahlı terör örgütüne üye olmaksızın yardım etmek suçundan dosyalarının ayrılmasına ve devletin gizli belgelerini açıklama suçundan 5 yıl ve 5 yıl 10 ay hapis cezasıyla mahkumiyetlerine karar verilmişti.
Geçtiğimiz 14 Haziran’da ise MİT tırları görüntülerini eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a verdiği iddiasıyla “Devletin gizli kalması gereken bilgi ve belgelerini askeri ve siyasal casusluk amacıyla temin etme” ve “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçlarından yargılanan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’na yirmi beş yıl hapis cezası ve tutuklama kararı verildi.
Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Elimde sadece ‘Adalet’ yazan afiş olacak. Yürüyeceğim. Bıçak kemiğe dayandı. Kaç gün sürer bilmiyorum. Durmadan yürüyeceğiz” diyerek yürümeye başladı.
Milletvekillerinin elbette dokunulmazlığı olmalıdır ama bu dokunulmazlık, kürsü dokunulmazlığı denilen siyaset yapmasına ve dolayısı ile vekili olduğu halka hizmet etmesine kolaylık sağlayacak, herhangi bir güç odağından korkmadan, özgür ve bağımsız davranmasını sağlamak için olmalıdır.
Bu nedenle dokunulmazlık, bir milletvekilinin ister terör suçu olsun ister hırsızlık, adam öldürme gibi adi suçlarda dokunulmaması anlamına gelmemelidir.
Nitekim Anayasa Mahkemesi, Balbay-Haberal kararı olarak bilinen bir ilke kararında, milletvekillerinin tutuksuz olarak yargılanması gerektiğini belirtmiştir.
Bu çerçevelerde CHP, dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet demiş idi, ancak aradan geçen zamanda görülüyor ki, 15 Temmuz’dan bu yana FETÖ soruşturma ve yargılamalarında ilk tutuklanan milletvekili İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu oldu.
Berberoğlu, bir sarı öküz değildir. Hani duymuşsunuzdur kurt sürüsüyle öküzlerin anlaşmasını, rahat etmek için kurtlara ilkin sarı öküz verilmiş, zamanla güçten düşen öküz sürüsü, semirmekte olan kurtların her istediğini vermek zorunda kalmıştır…
7 Haziran Seçimleri’nden sonra koalisyon kurmak için ikinci en çok oyu alan ana muhalefet partisine yetki verilmemesi, dokunulmazlıkların kaldırılması ve ülkede 50.000’i aşan FETÖ terör örgütü suçlamasıyla tutuklulara rağmen hiçbir milletvekiline soruşturma açılmamış iken Enis Berberoğlu’nun tutuklanması, siyasal yaşamımızda hep birer dönüm noktasıdır aslında.
Siyaset ile hukuk ayrı düşünülemese de, siyasi güç yargıdan ayrı ve bağımsız olmalı, kimse yargıyı etkilememelidir. Adaleti, hukuk devletinde mahkemeler sağlar. Hukuk devletinde mahkemeler zaten bağımsız ve tarafsızdır. Şiddet ve hakaret içermeyen yürüyüş de demokratik bir hak ve tepkidir.
Siyaset ve milletvekilliği dahil her tür makam ve mevki, hiçbir suçu örtbas etmemelidir. Suçlular, ama asıl suçlular, gerçekten suç işleyenler er geç hesabını verecektir.
Aklımda sadece adalet düşüncesi var…
Eğer bir ülkenin ana muhalefet lideri elinde adalet yazısıyla yürümeye başlamışsa herkes düşünmelidir.
Bakmadan Geçme





