5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü

Ülkemizde bugünkü anlamda öğretmen yetiştirilmesi, Osmanlı dönemine kadar dayanır. İlk defa 16 Mart 1848 yılında muallim okulları açılmıştır. Bu nedenle bizim kuşak öğretmenler, 16 Mart tarihini Öğretmenler Günü olarak kutlamıştır.

12 Eylül 1980 sonrası Milli Eğitim Bakanı olan Hasan Sağlam ise, Atatürk’ün Millet Mektepleri başöğretmenliğini kabul ettiği gün olan 24 Kasım tarihinin Öğretmenler Günü olarak kutlanmasını istemiş, o tarihten beri de resmi olarak 24 Kasım da Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

5 Ekim 1966 tarihi, “Öğretmenlerin statüsüne ilişkin tavsiye kararlarının” devletlerarası özel bir oturumda kabul edildiği gündür. Bu nedenle dünyada birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de 5 Ekim tarihi, bazı öğretmen örgütlerimiz tarafından öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır.

Hangi tarihi benimsersek benimseyelim bu tür özel günler; anılan mesleklerin sorunlarının tartışıldığı, çözüm yollarının arandığı, çözüm için birlik ve beraberliğin pekiştirildiği günler olarak değerlendirilmelidir. Eğitim- Sen Ödemiş Temsilciliği de bu amaçla 6 Ekim Pazar günü Gölland Gazinosu’nda üyeleri ile sabah kahvaltısı düzenlemiştir. Toplantıya Ödemiş Belediye Başkanı Sayın Mehmet Eriş ve eşi, Belediye Meclisi üyeleri, sivil toplum örgütü başkan ve yöneticileri ile 200’ün üzerinde öğretmen ve yakını katıldı. Toplantıya ailece biz de katıldık.

Sendika Başkanı Tayfun Bengi, yaptığı kısa ve özlü konuşmasında, “ 5 Ekim tarihinin Dünya Öğretmenler Günü olduğunu, dünyada yüzden fazla ülkede aynı anda kutlandığını, ülkemizin her köşesinde fedakarca görev yapan öğretmenlerimizin ve mesleğimizin çözülmesi gereken sorunlarının olduğunu, bize dayatılan her türlü haksız ve hukuksuz uygulamaların eğitim ve bilim emekçilerinin birleşik, örgütlü mücadelesiyle kırılabileceğine inanıyor, yaşadığımız tüm baskılara ve olumsuzluklara rağmen öğretmenlerimizin 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz” dedi. Daha sonra emekli bir öğretmen olan Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Eriş, söz alarak toplantıya katılan öğretmenlerin Dünya Öğretmenler Günü’nü kutladı.

Ülkelerinin geleceğini düşünen liderler, öğretmenlerine ve eğitime önem verirler. Mustafa Kemal Atatürk, böyle bir liderdi. Kurtuluş savaşından sonra yaptığı ilk iş köylerdeki zeki ve çalışkan çocukları öğretmen olarak yetiştirmiş, onlarla birlikte bilime dayanan çağdaş bir eğitim sistemi kurmuştu. Eğitimin uygulayıcısı öğretmenlere de maddi ve manevi olarak büyük destek vermişti.

Son yıllarda ne yazık ki uygulanan bilimsel-laik eğitimin içi boşaltılmıştır. Müfredatlar, çağın gerisinde kaldığı gibi okullarımızın fiziki koşulları çok yetersiz hale gelmiştir. Tam gün eğitim neredeyse unutulmuştur. Her yerde ikili-üçlü eğitim sürmektedir. Taşımalı eğitim denen bir uygulama ile çocuklar evlerinden, köylerinden uzak yerlere okumaya zorlanmaktadır. Öğretmenler, maddi ve manevi baskı altına alınmıştır. Örgütlenme özgürlükleri sınırlıdır. Ücretlerinin belirlenmesinde söz sahibi değillerdir. Var olan sendikaların toplu sözleşme ve grev hakları yoktur. İktidarların baskıları nedeniyle sendikalar, demokratik baskı grubu özelliklerini gösterememektedirler. Sendikalı öğretmen sayısı günden güne azalmaktadır.

Sendikanın internet sayfasına baktığımda son on yılda öğretmenlerin maaşları yükselmiş görünse bile alım gücü yarı yarıya düşmüştür. Örneğin 2009 yılında ortalama 1302 TL alan bir öğretmen, bununla 15 çeyrek altın alırken 2019 yılında aldığı ortalama 3800 TL maaşla ancak 8 çeyrek altın alabilmektedir. Öğretmenlerimizin sosyal ve ekonomik sorunları vakit geçirilmeden çözülmelidir. Öğretmene yapılan yatırım eğitime, eğitime yapılan yatırım da ülkenin geleceğine yatırımdır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm öğretmenlerimizin Dünya Öğretmenler Günü’nü kutluyorum.