- Haberler
- 30 MART SEÇİMLERİ VE ASPARAGAS HABERLERLE OLUMSUZ ALGI YARATMAK
30 MART SEÇİMLERİ VE ASPARAGAS HABERLERLE OLUMSUZ ALGI YARATMAK
 Efe Çapulcuoğlu – [email protected] 30 Mart Pazar günü yapılan yerel seçimlerin tartışmaları devam ediyor. Geçtiğimiz hafta...
Efe Çapulcuoğlu – [email protected]
30 Mart Pazar günü yapılan yerel seçimlerin tartışmaları devam ediyor. Geçtiğimiz hafta yazdığım iki yazı ile seçimleri genel olarak değerlendirmiş, Ödemiş’e ilişkin bazı tespitlerde bulunmuştum.
Ödemiş’e ilişkin tespitlerimin devamını, henüz erken olduğu için ileri bir tarihi atacağım ama söylenmesi gerekenleri de söylemeden geçemeyeceğim.
Önce internet ortamında okuduğum, muhtemelen havuz medyasının sayfalarında da yer bulduğunu sandığım bir haberi sizlerle paylaşacağım ve bu haberle birlikte sayılar ışığında Türkiye, İzmir Ve Küçükmenderes sonuçlarını değerlendireceğim.
SERVİS HABER SERVİS BAŞLIK:
“CHP, KALESİ İZMİR’DE AĞIR DARBE ALDI”
İnternetteki haberin başlığı “CHP, KALESİ İZMİR’DE AĞIR DARBE ALDI” şeklinde idi.
İlk bakışta doğru gibi geliyor insana. Çünkü CHP, 2009 seçimlerinde İzmir’de 28 ilçe belediyesi kazanırken 30 Mart seçimlerinde Kiraz ve Aliağa’yı MHP’ye, Kınık, Kemalpaşa, Menderes, Torbalı, Selçuk ve Ödemiş’i de AKP’ye kaptırdı. Buna karşılık Bayındır’ı AKP’den alırken, DP’li başkanın bulunduğu Tire’yi kazanmıştı.
Sonra üşenmedim ve son üç seçimin sonuçlarını tek tek toparlayıp bir değerlendirme yazısı yazmaya karar verdim. Şimdi gelin rakamlar ışığında İzmir ve Küçükmenderes’i değerlendirmeden önce AKP tarafından servis edildiğini düşündüğüm haberin diğer cümlelerine göz atalım:
“30 Mart yerel seçimlerinde, İzmir’i kazanmasına rağmen ilçelerde üstünlüğü AK Parti’ye kaptıran CHP için kötü bir tablo ortaya çıktı. İzmir’de CHP’nin bir önceki yerel seçime göre 12 ilçede oyları eridi. 13 ilçede ise oyları arttı. Ak Parti açısından alınan oy İzmir’i kazanmaya yetmese bile yaşanılan bu denli sıkıntılı süreçte tartışmasız başarıdır.
AK PARTİ’NİN BÜYÜK BAŞARISI
MHP İzmir’de iki ilçe; Aliağa ve Kiraz’ı, Binali Yıldırımlı Ak Parti, yüzde 36 oy ve altı ilçe; Ödemiş, Torbalı, Kemalpaşa, Kınık, Menderes ve Selçuk’u kazanarak sandıktan çıktı. AK Parti açısından alınan oy, İzmir’i kazanmaya yetmese bile, yaşanılan bu denli sıkıntılı süreçte tartışmasız başarıdır.
FARK BEKLENTİSİ TERS TEPTİ
2009 yerel seçimlerinde İzmir’de CHP, Büyükşehir’i 50.2 gibi, rakiplerine fark atarak kazanmış ve kentin 30 ilçesinden 28’inde belediye başkanlıklarını almıştı. 30 Mart 2014’de, Gezi, 17 Aralık, ayakkabı kutuları, yolsuzluk, paralel devlet, tapeler, kasetler, sosyal medya yasaklarıyla rüzgarı arkasına alan CHP, "kalemiz" dediği İzmir’de büyük fark bekliyordu. Tam tersi oldu.
YILDIRIM CHP’YE DARBE VURDU
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı, Binali Yıldırımlı AK Parti, tüm olumsuzluklara ve aldığı darbelere rağmen, CHP’ye oy kaybettirdi. CHP’nin İzmir’de yerel iktidarda olduğu 28 ilçe sayısı, ikisi MHP’ye, 6’sı da AK Parti’ye kaptırılarak, sekiz kayıpla 22’ye düştü. Büyükşehir’de, CHP’li Aziz Kocaoğlu’nun yüzde 55.2 olan oyu ise, 49.5’e geriledi. AK Parti İzmir’deki oyunu, 2009’a göre tam 5 puan yükseltti. Yıldırım 2009’da yüzde 30.7 olan partisinin oylarını 2014’de yüzde 35.9’a yükseltti.
CHP 14 İLÇEDE OY KAYBETTİ
MHP oyları ise sabit; yüzde 7.9’da kaldı. Dikkat çekici olan, CHP’nin İzmir’in 14 ilçesinde oy kaybetmesiydi.
Üç ilçede oy oranı korundu. Kemalpaşa’da oy oranı artsa da burada seçimi AK Parti kazandı. CHP’nin Foça’daki oy oranın yüzde 18 oranında düşüş yaşaması tam bir kaos yarattı.
AK PARTİ İLÇELERDE OYLARINI YÜKSELTTİ
AK Parti ise bir önceki yerel seçime göre; Bayraklı, Bergama, Beydağ, Bornova, Buca, Gaziemir, Karabağlar, Karşıyaka, Kemalpaşa, Kınık, Konak, Menderes, Menemen, Narlıdere, Ödemiş, Seferihisar, Tire’de oylarını ciddi oranda artırdı.”
Haber böyle!
Okuduğunuz gibi “YILDIRIM CHP’YE DARBE VURDU” diyordu!
Sanırsınız ki Binali Yıldırım seçim kazanmıştı.
Şimdi gelin son yapılan üç seçim ışığında CHP, AKP ve MHP’nin oylarını değerlendirip kimin kaybettiğine kara verelim.
Üç seçime Aziz Kocaoğlu’nun belediye başkanlığında giren CHP, İzmir’de oylarını azaltmak şöyle dursun her seçimde arttırmış.
2009 seçimlerinde çevre ilçelerle köyler Büyükşehir’e kullanamadığı için 2014’ün yüzdelik oranında azalmış görünüyorsa da oy toplamı bakımından 1.107.562’den, 1.319.084’e yükselmiş.
AKP ise 2011 genel seçimine göre il genelinde oy kaybetmiş!
Genel seçime göre Ödemiş’te oylarını ikiye katlayan MHP, il genelinde oy kaybeden diğer parti olmuş!
CHP, Ödemiş’te de iddia edildiği gibi oy kaybetmemiş, aksine oylarını arttırmış. AKP ise 2011’e göre Ödemiş’te 6 bin civarında oy kaybetmiş.
Bu sayısal verilere göre yukarıdaki haberin içeriği tamamen asparagas.
Buradan şu sonucu çıkarabiliriz: Birkaç olumsuz gelişme dışında, eğer köylerdeki seçmenler ilçe ve il merkezi için oy kullanmasa idi CHP, Ödemiş dahil yine büyük oranda ilçelerin çoğunu kazanacaktı.
Bu seçimlerin Türkiye’nin her yerinde sıkıntılı ve itirazlara neden olan bir seçim olduğunu düşünürsek, CHP’nin başarısız olduğu sonucunu çıkarmak yerine AKP’nin başarısız olduğu sonucunu çıkarmamız gerekir.
Ödemiş’teki başarısızlık konusunda belki tez bile yazılabilir ama asıl önemli nokta sayın Bekir Keskin’in belediyecilik ve siyaseti harmanlayamamış ve etrafında ‘gönül dostu çemberi’ oluşturamamasıdır.
Bekir Keskin, belediyeciliği proje daire başkanlığı gibi görmüş, halk ve siyaset olgusunu dikkate almamıştır. Örneğin Türkmen Mahallesi’ne büyük bir park ve pazar alanı kazandırmış; Kuvvetli Deresi’nin üstünü kapatmıştır ama halk ‘benim evime gelip bir çay bile içmedi!’ diye oy vermemiştir. Bu konuyu ayrı bir değerlendirme yazısı olması açısından kısa geçiyorum.
Başkan seçildikten sonra ‘Çevreden Merkeze’ anlayışını slogan yapan Bekir Keskin; cenaze, düğün, hasta ziyareti yapmadığı veya yapamadığı için açıkçası mizacı buna uygun olmadığı için çevre mahalle ve köylerden istediği oyu alamamıştır!
Vatandaş, 30 Mart’ta projelere değil ziyaretlere bakmıştır. Bu olgu Türkiye siyasetinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Belki başkan belediyeye gitmek yerine sürekli belde, köy ve mahallelerde halkın arasında dolaşan biri olsa, Bekir Keskin de ‘proje daire başkanı’ olsa idi CHP, Ödemiş’te büyük bir rekora imza atabilirdi.
Siyaset böyle bir şey işte!
Bir de belediyenin borçlu olduğu, çalışanlarına ücretlerini ödeyemediği dedikodusuna zamanında açıklık getirememesi… (Sanıyorum bu borç meselesini, yeni başkan sayın Mahmut Badem bir açıklık getirir ve belediyenin kime ne kadar borcu bulunduğunu açıklar)
Seçime yaklaşılırken “Bekir Keskin çalışıyor ve çok yatırıma imza attı ama …” cümleleri çoğu kişinin ağzından duyuldu. Ama…
İşte bu ‘ama’nın devamını da seçimin sıcaklığı biraz daha soğuduktan sonra, ilerleyen günlerde yazacağım.
Gelelim yaratılmaya çalışılan algı meselesine.
Hükümet, havuz medyası olarak bilinen yayın grupları ve devletin imkanları ile “AKP giderse tufan” ve “Dış güçler bizi çekemiyor” imajı yaymaya çalıştı. Özellikle düzenli işi olmayanlar ve az gelir grupları, 600-1000 TL arasında değişen kazançlarının ellerinden gideceklerini sandı. Ve önceki seçim dönemlerinde olduğu gibi alttan alta, yapılan sosyal yardımların kesileceği yayıldı.
AKP, artık profesyonel bir parti. Seçim süreci boyunca kullanılacak müzikler, afişler ve propaganda malzemeleri profesyonel ekipler tarafından hazırlanıyor ve bunun dışına çıkılmıyor. Bu çalışma için sıkı bir disiplin ve büyük paralar gerekiyor. Sürekli anketler düzenleyip, halkın kendisine bakış açısını ölçüyor.
Muhalefet ise henüz bu profesyonelliğe erişememiş; erişmesi de çok zor görünüyor.
Şimdi, basit bir soru soralım: Bir devlet bankası müdürünün evindeki ayakkabı kutularının içinden çıkan dövizlerin kime ait olduğu ve niçin orada bulunduğu ortaya çıktı mı? HAYIR!
Daha yanıtı HAYIR olan çok soru sorabiliriz.
Ama vatandaşa bunun bir kumpas olduğu anlatıldı. Hem de sesleri kısılıncaya kadar.
Vatandaş da “Yiyen bizim yiğitler; vardır bir bildikleri” dedi!
Evet, AKP’nin oylarının hemen düşmesini beklemek büyük bir hayaldi. Çünkü, arka bahçe okullarından mezun olan milyonlarca öğrenci, dersaneler, yurtlar; buralardan devlet kadrolarına transfer olan binlerce kadro ve 12 Eylül 1980 darbesinden sonra gelen hükümetlerin yeşil sermayeye yatırımı birkaç yılda tükenecek cinsten değildir…
Muhalefet amatör dedik!
Milliyetçi duyarlılıkları en önde olan MHP ve şu an nereye doğru gideceği belli olmayan Güneydoğu sorunu. ‘Çözüm süreci’ nedeniyle bir süredir şehit haberleri gelmiyor. Dolayısıyla bir ‘sessizlik’ söz konusu. BDP, tüm enerjisini kendi kimlik sorununa harcarken, MHP de eskiden beri bu konuya odaklanmış durumda.
CHP’nin Atatürk ve laiklik üzerinde yoğunlaşan politikaları, aydın ve modern yaşam içinde olan vatandaşlardan ilgi görürken işçi ve köylülerle temas kuramaması, Ergenekon iddialarında AKP’nin deyimi ile ‘askerci’ ve ‘vesayetçi’ görüntü sergilemesi, son olarak da Erdoğan’ın miting meydanlarında okuduğu şarkıda da belirtildiği gibi ‘beraber ıslanılan’ cemaate arka çıkıyor gibi algılanması partinin 2014 yerel seçim sürecinde daha ciddi çıkış yapmasının önünde set olmuştur. Güneydoğu illeri ile İç Anadolu’nun birçok kentinde hiç olmaması da ayrı bir konudur.
Bu değerlendirmenin sonunda, özet olarak söyleyebileceğim şudur. Hükümet, elindeki olanaklarla, muhalefet partileri üzerinde olumsuz algı yaratmada başarılıdır. Aslında 2014 seçimlerinde hem Türkiye genelinde hem de İzmir’de oy kaybetmiştir.
Muhalefet, ülke demokrasisi için daha anlaşılabilir ve özellikle alt gelir guruplarına güven verici projeler üretip kitlelere anlatmalı ve parçalı-huzursuz bir parti görüntüsü vermekten uzak durmalıdır.
Özellikle CHP, parti içi muhalefeti demokratik kurallar çerçevesinde parti içi sınırlandırabilir ve kendisine gönül veren partililerin genel merkeze daha çok destek vermesini sağlayabilirse, önümüzdeki seçimlerde oylarını arttırmaya devam edecektir.
Son olarak, özellikle benim yazdığım yazılardan dolayı Küçükmenderes Gazetesi’ne ‘yanlı’ olduğu konusunda suçlamaların geldiğini gerek internet ortamında yapılan tartışmalardan okuyor gerekse de ikili sohbetlerde duyuyorum.
Herkesin bir dünya görüşü var. Daha önce de belirttiğim gibi ben dünyaya sol’dan bakıyorum… Değerlendirmelerim de elbette sol’dan olacak. Sağ’dan bakanlar varsa ve düşüncelerini yazarak anlatmak istiyorlarsa sanıyorum gazete yönetimi de bunu değerlendirir.
Seçim değerlendirmelerine zaman buldukça devam edeceğim…
ADAY PARTİ 2014 OYU VE ORANI 2011 OYU VE ORANI 2009 OYU VE ORANI
İZMİR
Aziz Kocaoğlu CHP 1.319.084 (49,64%) 1.099.478 (43,81%) 1.107.562 (56,15%)
Binali Yıldırım AKP 953.043 (35,86%) 924.976 (36,86%) 599.395 (30,39%)
Murat Taşer MHP 212.178 (7,98%) 281.524 (11,22%) 138.056 (7,00%)
ÖDEMİŞ
Mahmut Badem AKP 34.400 (39,06%) 40.107 (45,91%) 18.303 (41,78%)
Bekir Keskin CHP 33.037 (37,51%) 32.772 (37,52%) 20.361 (46,47%)
M. Yılmazer MHP 17.847 (20,26%) 9.569 (10,95%) 2.153 (4,91%)
Asil Sönmezoğlu DP 1.256 (1,44%) 1.711 (3,9%)
BEYDAĞ
Vasfi Şentürk CHP 4.714 (54,35%) 4.491 (49,14%) 1.670 (45,6%)
Feyzi Kaya AKP 2.311 (26,65%) 2.823 (30,89%) 444 (11,66%)
Alaeddin Topçu MHP 1.499 (17,28%) 1.068 (11,69%) 16 (0,42%)
Muhsin Pulcu DP 369 (4,04%) 1.507 (41,1%)