3. Göz'e doğru, Beyin ve Bilişsel Beceri
Devam! Ne demiştik İnsan, beynin her iki tarafını kullanır ancak genellikle bir taraf daha baskın olmaktadır…...
Devam!
Ne demiştik; İnsan, beynin her iki tarafını kullanır; ancak genellikle bir taraf daha baskın olmaktadır…
SAĞ BEYİN / Yaratıcı Zekâ…
- Sağ beyin, bilgiyi bir bütün olarak ve resimle işler.
- Tasvir ve semboller kullanır; resimlere şekillere ve renklere tepki verir.
- Sözel ifadeler dışında müziğe, vücut diline, dokunmaya tepki verir.
- Sezgicidir, önsezilerini ve hislerini takip eder.
- Nesnelerle soyut değil, duygusal olarak ilişki kurar.
- Uzaysal ilişkileri kullanır.
- Duygusal ve üretici taraftır.
- Görerek ve duyarak öğrenir.
- Hayallere, şiire, mecaza meraklıdır.
- Ayrıca vücudun sol bölümündeki duyusal organları ve vücut hareketlerini kontrol eder.
- Vücudun sol tarafındaki duyu organlarını ve vücut hareketlerini kontrol eder.
İşlevleri:
- Yaratıcılık,
- Sübjektif,
- Hatırlama,
- Bütünü görme,
- İçgüdüsel,
- Sezgisel,
- Hissetme,
- İşitme,
- Duyma,
- Koklama,
- Tat alma,
- Ritmik,
- Hatırlama,
- Müzikal
Vücudun sol tarafını kontrol eder,
- Duygusaldır,
- Dokunsal yollarla öğrenir,
- Duyguları serbest bırakır,
- Yüzleri hatırlar,
- Daha fazla risk alır, daha az kontrollüdür,
- Yazılı ya da gösterilen talimatlara uyar,
- Problemleri bütüne bakarak çözer,
- Çizimi ve nesneleri kullanmayı tercih eder,
- Eşanlamlı biçimde düşünür,
- Benzer nitelikleri arar,
- Sezgiseldir,
- Bütünseldir,
- Kendiliğindendir,
SOL BEYİN / Mantıksal Zekâ…
- Sol beyin, konuşma ve dil merkezidir.
- Analitik (adım adım) düşünür.
- Mantıklı ve sistematiktir.
- Bilgiyi ardışık ve doğrusal işler.
- Ayrıntıcıdır.
- Sayısal işlemlerde üstündür.
- Sebep sonuç ilişkilerini kullanır.
- Ayrıca vücudun sağ tarafındaki duyu organlarını ve vücut hareketlerini kontrol eder.
İşlevleri:
- Adlandırma,
- Matematiksel işlemler,
- Dili doğru kullanma,
- İnceleme parçayı görme,
- Sistemli analiz etme,
- Disiplinli,
- Objektif sınıflandırma,
- Mantık yürütme,
- Sıralama
Vücudun sağ tarafını kontrol eder,
- Mantıksaldır
- İşitsel, görsel yollarla öğrenir,
- Duyguları kontrol eder,
- İsimleri hatırlar
- Az(kontrollü) risk alır,
- Sözlü talimatlara uyar,
- Problemleri parçalayarak çözer,
- Yazmayı ve konuşmayı tercih eder,
- Matematiksel biçimde düşünür,
- Farklılıkları arar,
- Rasyoneldir,
- Devamlıdır,
- Zihinsel ağırlıklıdır,
- Yapısaldır,
- Planlıdır,
BİLİŞSEL GELİŞİM
- BİLİŞ; düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerine denir.
- Düşünme; İnsanda anımsama ve hayal kurma yeteneği olduğu gibi bir de, hayvanlardan farklı olarak, düşünme yeteneği vardır. Düşünme, eşyayı ve olayları birbiriyle karşılaştırmak, bunların birbirine uyan ve uymayan yönlerini bulmak ve aralarındaki benzerliklere veya farklara göre onları sınıflandırmak demektir.
Duyu organlarımız aracılığıyla aldığımız sayısız algıları harmanlama işi.
Düşünme tamamen zihinsel bir eylemdir. Düşünme kavramı altında yer alan eylemler oldukça geniştir. Düşünüp taşınma, umma, karar verme, imgeleme, hatırlama, merak etme, ölçüp biçme, niyetlenme, inanma, inanmama, derin düşünme, anlama, çıkarım yapma, öngörme, iç gözlem yapma, sürekli düşünme kavramı altında yer alan olgulardır.
- Öğrenme; birey ile çevresi arasındaki karşılıklı etkileşimle oluşan kalıcı izlenimli yaşantı ürünlerinin bireyde oluşturduğu davranış değişimini ifade etmektedir.
Tekrar veya yaşantı sonucunda bireyin davranışlarında meydana gelen kalıcı değişiklerdir.
- Hatırlama; Kişilerin, nesnelerin, olayların, yaşam deneyimlerinin, öğrenilen bilgilerin istenildiğinde bellekte yeniden canlandırılmasıdır. Hatırlama, belleğin tanımadan daha ileri ve üst düzeydeki bir işlevidir.
Uzun süreli bellekte yer alan bilgilerin zihinde tekrar canlanarak bilinç düzeyine gelmesidir. (anımsama)
Hatırlama Gücü:
Uygun bir uyarıcıyla zihindeki bilgilerin güvenilir bir şekilde bilinçli hale gelmesine hatırlama gücü denir.
Belleğin güvenilirliğini, hatırlama gücü gösterir.
Kişilerin ilgileri, güdüleri, duyuları hatırlamalarını etkiler.
Bilgilerin anlamlı olması da hatırlama yeteneğini arttırır.
Mantık geliştikçe, hatırlama yeteneği de artar.
Motivasyon hatırlamayı güçlendirir.
- BİLİŞSEL” sözcüğü, akıl ve bilgi, bellek, unutma, akıl yürütme, anımsama, sorun çözme, düşünce ve kavramlar arası ilişkileri kurma gibi zihinsel işlevleri tanımlar.
- Akıl; Akıl, insanı hayvandan ayırt eden en önemli faktördür. Hayvanlar yalan söyleyemez ama insanlar sık sık bu yola başvurur. İşte insandaki yalanla gerçeği, doğru ile yanlışı ayırabilme, bir konuda fikir yürütebilme, görüş belirtebilme yeteneği akıldır.
Akıl aslında bir kabiliyettir,
Akıllı olmak, kendi davranışlarını bilmek, kontrol edebilmek, doğru ve yanlışlarını değerlendirebilmek yeteneğidir.
- Zekâ; bir başkasından akıl alabilirsiniz ama zekâyı asla. O, her insanın kendisine mahsustur. Zekâ bir olayı önce anlama, ilişkileri kavrama, yargılama ve açıklayarak çözme yeteneğidir.
Zekâ, ruhsal olaylara, algı ve hafıza yeteneğine, tutkulara, eğilimlere, iradeye ve bilgi edinme isteğine göre farklılıklar gösterebiliyor.
- Bilgi; öğrenme, araştırma ve gözlem yoluyla elde edilen her türlü gerçek, malumat ve kavrayışın tümüdür. Bilgi, çok farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Bilgi doğruluğu ispatlanmış inançlardır.
Bilgi içinde yaşadığımız dünyayı ve olayları yorumlamak ve yönetmek için uyguladığımız bir dizi anlayış, kavrayış ve genellemeler ile bize güçlü bir kavrayış ve bakış açısı kazandıran her türlü zihni faaliyettir.
Bilgi, sosyal olaylarda karşımıza çıkan eylem ve olayları anlamamıza yardım eden işaret ve kodlamalardır.
Bilgi, insanların ve organizasyonların etkin bir biçimde eylem gerçekleştirmeleri için sahip olmaları gereken kapasitedir.
- Bellek; duyum ve algılarla kazanılan bilgilerin beyinde saklanması, gerektiğinde de hatırlanması şeklinde gerçekleşen zihinsel bir işlevdir.
**1. Duyusal kayıt: Bilgi işleme sürecinin ilk aşamasıdır. Duyular aracılığıyla çevredeki uyarıcılardan çeşitli bilgilerin seçilerek algılanması, duyusal kayda gelmesidir.
**2. Kısa Süreli Bellek
Duyusal kayıttaki bilgiler kısa süreli bellek sistemine gelir ve geçici olarak bilgi depolanır. Kısa süreli belleğe gelen ve tekrar edilerek uzun süreli belleğe aktarılamayan bilgiler unutulur. Kısa süreli bellekteyken silinen bilgiler hatırlanmaz.
Kısa süreli belleğin bilgiyi kullanma süresi yirmi saniye kadardır
Zihinde bilgileri tutma süresinin çok kısa olduğu bellektir. Algılama yoluyla gelen bilgi kısa bir süre için kullanılacaksa geçici bellekte yer alır ve kullanıldıktan sonra kaybolur.
Örneğin, ilk defa duyduğunuz bir telefon numarası kısa süreli bellekte yer alır. Telefon konuşmasından sonra da kaybolur.
**3. Uzun Süreli Bellek
Bilgiler burada uzun süre saklanır. Kısa süreli bellekteki uyarıcıların tekrarlanarak geldiği, eski bilgilerle örgütlenerek uzun süre depo edilip saklandığı yerdir.
Uzun süreli belleğin kapasite sınırları belli değildir.
Uzun süreli bellekte yer alan öğrenilmiş bilgiler uzun zaman aralığında burada yer alabilir. Bu bellekteki bilgiler anlam ve özellikleri bakımından düzenlenir.
Örneğin, matematik işlemlerini yapabilen bireylerde rakamlar uzun süreli bellekte yer alır. Gerektiğinde bunları kullanır.
- Unutma; öğrenilen bilgilerin zaman içinde kaybolmasıdır. Nedenleri ?
a. Kullanılmama yüzünden silinme: Örneğin emekli olan bir hakemin zaman içinde oyun kurallarını unutması bu şekilde gerçekleşir.
b. Bastırma: Bu görüşte olanlar, unutmayı rahatsız edici durumların bilinçaltına bastırılması olarak açıklar. Uçaktan korkan bir yolcunun, uçağın kalkış saatini unutması gibi.
c. Ket vurma (Bozucu etki)
– İleriye ket vurma: Önceki öğrenilmiş olan bilgilerin sonradan öğrenilmiş olan bilgileri unutturması. Örneğin eski telefon numarasının, yeni numarayı unutturması.
– Geriye ket vurma: Sonradan öğrenilmiş olan bilgilerin önceden öğrenilmiş olan bilgileri unutturması.
Örneğin, sonraki döviz fiyatlarının öncekileri unutturması gibi,
d. Organik nedenler: Ani şok, yaşlılık, ateşli hastalık gibi durumlar organizmada unutmaya neden olabilmektedir.
- Akıl Yürütme; kişiler, geçmiş yaşantıları, gözlemleri ve öğrenmeleri sonucunda oluşturdukları somut ve soyut tasarımlar arasında mantık ilkelerine uygun bağlantılar kurarak yeni yargılara varırlar. Buna akıl yürütme denir. Daha önceden öğrenilmiş bilgileri yeni karşılaşılan bir soruna çözüm bulabilmek için birleştirme ve düzenleme süreci olarak nitelendirilir.
Problem çözme, iç ya da dış istekler ve çağrılara uyum sağlamak amacıyla davranışsal tepkilerde bulunma gibi bilişsel ve duygusal işlemleri bir hedefe yöneltmektir. Problem çözme bir amaca ulaşırken karşılaşılan güçlükleri yenme süreci, olarak değerlendirilir.
Yarın, bu önemli bölümden devam etmek üzere, hoşça ve sağlıkla kalın inşallah.
Sevgiler
Bakmadan Geçme





