SÖNMEZ: -LOZAN ANTLAŞMASI TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TAPU SENEDİDİR

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 ADD Ödemiş Basın mensuplarının bayramını kutladı Lozan Antlaşmasını hatırlattı

 

Kerem Karamanlıoğlu-24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle Atatürkçü Düşünce Derneği Ödemiş Şubesi Ödemiş’te görev yapan basın mensupları ile bir araya geldi.

Ödemiş Şube Başkanı Selami Sönmez ve yönetim kurulu üyeleri basın bayramı nedeni ile basın mensupları için pasta kesti.

Basın bayramının yanı sıra Lozan Antlaşmasının 91. yıl dönümünü de hatırlatan ADD Ödemiş Şube Başkanı Selami Sönmez, Türk Milletinin Atatürk Devriminden, imparatorluklar tarihinden gelen derin bir birikimi vardır. Bu birikimin adı tam bağımsızlıktır, özgürlüktür, antiemperyalizmdir, Lozan’dır” diyerek açıklamada bulundu.

Sönmez, “Bugün, 24 Temmuz 2014 iki güzel olayın tarihi ve 24 Temmuz’un bir yandan Türkiye Cumhuriyeti’nin “tapu senedi” olan Lozan Antlaşması’nın 91. yıldönümü, diğer yandan da 1908 Jöntürk Hürriyet Devrimi’nde ortaya çıkmış olan, II Abdülhamid’in kara ve çirkin sansürünün kaldırılışının 106. yıldönümü olarak Basın Bayramı olduğunu bir gün. Bugünde sürekli görevlerinin başında olan canları pahasına çalışarak halkın haber almasını sağlayan basın mensuplarımızın bayramını kutluyoruz” dedi.

Sönmez şöyle devam etti, “Cumhuriyetimizin temeli olan Lozan Antlaşması’nın ne olduğunu unutanlara ve anlamak istemeyenlere hatırlatmak için bu basın açıklamasını yapıyoruz. “24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması, Atatürk’ün deyişiyle ‘Türk Ulusunun idam fermanı’ olan Sevr antlaşmasının, tarihin çöp sepetine atmasının adıdır. Din sömürüsüne, ırkçı bölücülüğe dayalı tertipleri aşmayı başaran ve Atatürk’ün önderliğinde kenetlenen ulusumuzun iradesi, Lozan da emperyalist güçleri, hiç beklemedikleri bir dirençle karşı karşıya bırakmıştır. Lozan Antlaşması’nın anlamını ve önemini şu şekilde sıralayabiliriz. “Lozan antlaşması, emperyalizmin “Küçük Asya’daki” yenilgisinin hukuki onayıdır. “Lozan antlaşması, yok edildiği sanılan bir ulusun dünya tarihinde yeniden dirilişidir. “Lozan antlaşması, mazlum dünya halklarının kişilik bulmasına yol açan bir büyük başarının sonuç belgesidir. Lozan antlaşması, İnönü Savaşlarında ‘Türkün makûs talihini’ yenen Dışişleri Bakanı ve Baş Delege İsmet Paşa’nın diplomatik başarısıdır. “Yüzyıllar süren bir hesaplaşmanın’ sonucunun alındığı Lozan Antlaşması, Sevr zilletine düşürülen bir ülkenin tüm varlığını tekrar kazanmasıdır. “Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedidir.” Lozan’da emperyalistlere karşı büyük zaferi elde edenlerin bugünkü “kötü mirasçılarının işbaşında olduğunun, “Lozan fikri”nin, milli bilinçten, özgürlük ve bağımsızlık duygusundan yoksun olan ABD ve AB de asla bulunamayacağından onlarda, Kemalizm’i katletme ve Demokratik, Laik Türk Devleti’nin üniter yapısını kundaklama çabası vardır. Milli Kurtuluş Savaşı’nın ikili bir yönü bulunduğunu, bir yandan emperyalist işgal güçlerine karşı savaşılırken diğer yandan da emperyalist işbirlikçisi irticaya karşı mücadele edilmiştir. Geçmişte Yugoslavya’yı parçalayanların, Irak’ı “kan gölü”ne çevirenlerin Suriye’yi karıştıranların şimdi de aynı oyunu Türkiye’ye karşı oynamaktadırlar. “Her fırsatta alenen bölücülük yapmayı bir marifet sayanlar elini kolunu sallayarak dolaşırken, Türkiye’yi savunan yurtsever insanlar bugün çok kolay gözaltına alınıp hapishanelerde yatırılıyor. “Küreselleşme maskesi altında tek kutuplu bir sömürü düzeni yaratma çabası içindeki batı emperyalizminin ve içimizdeki destekçilerinin, ulusal devlet yapımızı parçalamak için gösterdikleri çaba ve dayatmaların arttığı günleri yaşıyoruz. “Emperyalizm, kendisine karşı savaş içinde doğan Türkiye Cumhuriyet’ini kurulduğu günden bu yana kabul edemedi.

Hatırlamakta yarar var…

“Lord Curzon, Lozan Antlaşması döneminde İnönü’ye ne demişti? ‘Bugün size kabul ettiremediklerimizi cebimize koyuyoruz. Bunları cebimizden çıkarıp, önünüze koyacağımız günler elbette gelecektir’ “Ne yazık ki; bugün yaşananlar Lord Curzon’un o günlerde demek istediklerinden başka bir şey değildir. “Lord Curzon Ulusal Kurtuluş savaşımızın kahramanı, Lozan Antlaşmasının baş delegesi İsmet İnönü adının bugün kitaplardan çıkarılıyor olduğunu duysa ne kadar mutlu olurdu.”

AB süreci diyerek başta bankalarımız olmak üzere bütün Cumhuriyet değerlerimizin ve varlıklarımızın yağmalandığını ve yabancıların eline geçtiğini söyleyebiliriz. sayısız şehidin kanıyla sulanmış vatan topraklarının parsel parsel satıldığını, ülkenin misyonerler cenneti haline getirilerek Hıristiyanlığın yayılmaya çalışıldığını, dün Sevr’i Türk milleti’ne dayatanların bugün BOP’la Türkiye’yi parçalama peşinde koşmakta oldukları görülmektedir. Bugün, Kurtuluş Savaşının ve Cumhuriyet devriminin yenilgiye uğrattığı güçlerin kaybettiklerini yeniden ele geçirme yolunda önemli mesafe aldıkları bir gerçek, “ne acıdır ki; verdiği Kurtuluş Savaşıyla mazlum uluslara örnek olan Türkiye, bugün komşumuz Suriye ile haksız bir savaşın eşiğine getirilmiş tüm komşularıyla sorunlu hale getirilmiştir. Yapılmakta olan Anayasa çalışmaları ile de; içinde ‘Türk’ ve ‘Türk Milleti’  kelimelerinin geçmeyeceği, bölücülüğün yasal zemini güçlendirildiği çalışılmalar yapılmaktadır .Lozan Antlaşmasının 91.yıl dönümünü bu acı tablo içerisinde anıyoruz. Ancak bilinmeli ki; Türk Ulusu, Kurtuluş Savaşı ile dün nasıl sömürgeci planları yok etti ise; bugün de yok edebilecek güçtedir. Çünkü Türk Milletinin Atatürk Devriminden, İmparatorluklar tarihinden gelen derin bir birikimi vardır.

 “Bu birikimin adı; Tam Bağımsızlıktır,

“Bu birikimin adı; Özgürlüktür.

“Bu birikimin adı; Antiemperyalizmdir.

“Bu birikimin adı; Lozan’dır.”, “Lozan’a sahip çıkma”nın, “antiemperyalist, Atatürk ilkeleriyle bütünleşmiş, Kemalizm’e sahip çıkmak demek” olduğunu vurguladı.

 Modern ve bağımsız Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun belgesi olan Lozan Antlaşması’nın 91 Yıldönümünü kutlarken, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Lozan antlaşmasının imzalanmasını sağlayan İsmet İnönü ve Lozan Delegasyonu’nu rahmet ve saygıyla anıyoruz.”

SÖNMEZ: -LOZAN ANTLAŞMASI TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TAPU SENEDİDİR