ÖDEMİŞTE TERÖR VE KATLİAMA LANET YÜRÜYÜŞÜ

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“SAVAŞA HAYIR, BARIŞ HEMEN ŞİMDİ”

Kerem Karamanlıoğlu – Geçtiğimiz 10 Ekim’de, Ankara’da düzenlenen “Barış, Demokrasi ve Kardeşlik” mitinginde yaşanan terör saldırısında hayatını kaybedenler için Ödemiş’te anma ve yürüyüş düzenlendi.

Eğitim Sen Ödemiş temsilciliği öncülüğünde düzenlenen yürüyüşe, Cumhuriyet Halk Partisi Ödemiş İlçe Örgütü, Halkların Demokratik Partisi Ödemiş ilçe Örgütü, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ödemiş Şubesi, Eğitim İş Ödemiş Temsilciliği, Atatürkçü Düşünce Derneği Ödemiş Şubesi temsilciliği, Emekli Sen Ödemiş şubesi üyeleri ile vatandaşlar katıldı.

Salı Pazarı Meydanından başlayan yürüyüş Saraçoğlu Caddesi’nden devam ederek Hükümet Meydanı Mustafa Kemal Atatürk anıtı önünde sona erdi.

Yürüyüşte, ‘savaşa inat barış hemen şimdi’ ‘terörü lanetliyoruz’ pankartları açılırken katılımcılar, “Savaşa inat barış hemen şimdi”, “Faşizme karşı omuz omuza” ve “Katiller bulunsun hesap sorulsun gibi” sloganlar attılar.

Eğitim Sen Ödemiş baştemsilcisi Selim Şahan anma ile ilgili okuduğu basın metninde emek ve demokrasi güçlerinin bu tür saldırılardan yılmayacağını belirtti.

Şahan’ın okuduğu metinde şu ifadelere yer verildi:

“Değerli dostlar. Bilindiği gibi 10 Ekim Cumartesi günü Ankara’da buluşan binlerce insan ‘Emek, Barış ve Demokrasi’ için yıllardır ülkemizi kan gölüne çeviren katliamları protesto etmek için tüm dünyaya güçlü bir ses verecekti.

İşini gücünü, çoluğunu çocuğunu bırakıp Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya akın eden binlerce barış ve demokrasi yanlısı vatandaşımız ‘Emek, Barış ve Demokrasi’ taleplerini haykırmak, işçilerin, kamu çalışanlarının, işsizlerin, yoksulların, mağdurların sesini duyurmak; savaş yanlısı ve demokrasi düşmanı güçlerin karşısına dikilmek için Ankara’ya gitmişlerdi.

Ülkemizi kan gölüne boğan savaş politikalarını protesto etmek SAVAŞA İNAT BARIŞ HEMEN ŞİMDİ! demek için başkentte toplanacaklardı.

Saray’ın hukuksuz saltanatına ‘Dur!’ demek için başkente akın etmişlerdi.

Savaşa karşı barışı; baskı, şiddet ve zora karşı özgürlükleri ve demokrasiyi; yolsuzluğa, hırsızlığa ve sömürüye karşı emeğin mücadelesini hep birlikte yükseltmek için yürüyüşe başlayacaklardı.

Türküler, halaylar, pankartlarla ve sloganlar eşliğinde yapılacak miting başlarken patlattılar bombaları. Daha sesimiz çıkmadan boğdular barış çığlıklarımızı.

Türkiye’nin göbeğinde, Ankara Garı’nın, binlerce emniyet görevlisinin gözü önünde katlettiler onlarca canımızı.

Şu ana kadar belirlenebilen 100 civarında arkadaşımız, dostumuz ve kardeşimiz hayatını kaybetti, yüzlerce kardeşimiz de ağır yaralandı.

ÜZGÜNÜZ, ÖFKELİYİZ, YASTAYIZ VE İSYANDAYIZ!

Hiç kimse bize bu katliamların bu cana kıymaların faili meçhul olduğunu söylemesin.

Barış ve demokrasi beklentisinin ortasına atılan bu bombaları tanıyoruz.

18 Mayıs’ta Adana ve Mersin’de, 5 Haziran’da Diyarbakır’da, 20 Temmuz’da Suruçta’ki patlayan bombaların ‘aynı seriden’ olduğunu biliyoruz.

Katilleri tanıyoruz. Katiller; yıllardır saltanatlarını sürdürmek için karanlık emeller peşinde koşan diktatörlük hevesleri, istedikleri 400 veya 550 vekil desteğini alamayan egemen güçlerle onların karanlık destekçileridir.

Amaçlarını biliyoruz. Amaçları; ülkedeki barış ve demokrasi güçlerini korkutarak, demokrasi yandaşlarını yıldırarak, sindirerek zulüm ve hırsızlık üzerine kurulmuş düzenlerini sürdürmeye çalışmaktır.

Bizi korkutmaya, bizi yıldırmaya, bizi sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz:

KORKMAYACAĞIZ, YILMAYACAĞIZ, UNUTMAYACAĞIZ VE AFFETMEYECEĞİZ!

UMUDUMUZ DÖKTÜKLERİ KANDA BOĞULMALARIDIR!

Ölen arkadaşlarımızı anmak, bu karanlık görünen ama amacı herkesçe açıkça bilinen katliamı protesto etmek için kamu çalışanları olarak bugün ve yarın olmak üzere iki günlük iş bırakıyoruz.

Onlarca insan kalleşçe saldırılar sonucunda hayatını kaybetmiş, binlerce insan üzüntü ve yas halinde iken hiçbir şey olmamış gibi, düğünümüzü yapamayız, maçımızı seyredemeyiz…

Hiçbirşey olmamış gibi işimize gücümüze devam etmek insanlık onurumuza yakışmıyor.

Aramızda, bombaların patladığı Ankara Garı önünde çoluk çocuk ve eşleri ile halay çeken insanları izleyen ve büyük bir tesadüf eseri katliamdan kurtulan arkadaşlarımız var. Onların yaşadığı yürek acısını yok sayamaz, ‘hadi işimize gücümüze dönelim’ diyemeyiz.

Her nereden ve kimden gelirse gelsin masum insanların, insanlık adına görev yapanların karanlık tuzaklarla canına kıyan katilleri ve onların kirli amaçlarını lanetliyoruz.

Şimdi, binlerce yıldan bu yana, karanlık güçlerin emelleri önünde mücadele ederken, görev yaparken hayatlarını kaybetmiş, ayrım gözetmeksizin tüm emek, demokrasi ve insanlık dostu canlar için sizleri bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum…”

Ödemiş’ten, Ankara’daki barış, demokrasi ve kardeşlik mitingine katılan ve patlama anını yaşayan Cengiz Özen de katılımcılara o anları kısaca anlatarak barış istediklerini haykırdı.

Kalabalık anıta ellerindeki pankartları ve karanfilleri bırakarak sessizce dağıldı.

ÖDEMİŞTE TERÖR VE KATLİAMA LANET YÜRÜYÜŞÜ