DİN GÖREVLİLERİNE -ÇOCUK İSTİSMARI  KONULU SEMİNER

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 “ÇOCUK İZLEME MERKEZLERİ TÜM YURDA YAYILMALI”

Kerem Karamanlıoğlu – Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliğiyle düzenlenen “Çocuk Cinsel İstismarı” konulu seminer Ödemiş Müftülüğü Personelinin katılımı ile müftülük toplantı salonunda yapıldı.

Ödemiş Müftülüğü toplantı salonunda yapılan seminere konuşmacı olarak İzmir il Müftülüğü Eğitim Uzmanı Rasim Kasapoğlu, Ödemiş Müftüsü Mustafa Bilgiç, Şube Müdürü Feyzullah Yılmaz, Müftülük Şefi Celal Sezer, Kur’an Kursu Öğreticileri ile din görevlileri katıldı.

Rasim Kasapoğlu, çocuk istismarının boyutları ve bu türden istismara uğrayan çocukların ihtiyaç duydukları hukuki, tıbbi ve psikolojik yardımı sağlamak amacıyla kurulan Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) hakkında bilgiler verdi.

Seminerlerde çocuk cinsel istismarlarının tahmin edilenden çok daha geniş boyutlu olduğuna dikkat çekildi. İstismara uğrayan çocukların önemli bir kısmının, yaşadıkları travmanın izlerini hayatları boyunca taşıdıkları ve kendilerine gereken destek sağlanmadığı takdire hem kendilerine, hem de topluma zarar veren bireylere dönüştüklerinin altı çizildi.

Bu çerçevede, din görevlilerine çocuk istismarının sosyal, psikolojik ve hukuki boyutları hakkında bilgi verildikten sonra, karşılaştıkları çocuk istismarı olaylarında ilgili çocuğu ve ailesini ÇİM’e nasıl yönlendirecekleri anlatıldı.

“ÇOCUK İZLEM MERKEZLERİNİN SAYISI ARTMALI”

Kasapoğlu şunları ifade etti: “2012 yılı adli sicil istatistikleri göz önüne alındığında, çocuğun cinsel istismarı suçundan Cumhuriyet Başsavcılıklarına 33 bin 992 başvuru yapıldığı ve aynı yıl bu suç nedeniyle ceza mahkemelerinde 17 bin 589 dava açıldığı görülüyor. Yine Türkiye İstatistik Kurumu ve Adalet Bakanlığı’nın 2011’de yaptığı çalışma ise daha da çarpıcı sonuçları ortaya koyuyor. Bu çalışmaya göre cinsel istismar mağduru çocukların yüzde 35’inin yüzde 21’i erkek, yüzde 14’ü kız çocukları olmak üzere 11 yaşın altındaki çocuklar oluşturuyor.

Bu rakamlar yaşanan bu durumun ne denli vahim ve trajik olduğunu gösteriyor. Bu istatistiklere reşit olmayan çocukla cinsel ilişki suçuna ve ayrı bir çalışmaya konu olmadığı için ensest fiiline ilişkin rakamlar dâhil değil. Maruz kaldığı suç nedeniyle zaten örselenmiş olan çocuğa önce kollukta, sonra terapist önünde, sonra savcılıkta, sonra da mahkemede uğradığı saldırı tekrar ve tekrar anlattırılıyor ve çocuğun yaşadığı travma ona tekrar ve tekrar hatırlatılarak, yaşadığı mağduriyet katmerleşiyor.

Oysa bugün çok sınırlı olan ‘Çocuk İzlem Merkezleri’ ile bu sorun kolaylıkla aşılabilir. Bu merkezlerde, mağdur çocuk sadece uzman bir terapist tarafından, başka hiç kimsenin olmadığı bir ortamda dinleniyor ve arka planını göstermeyen bir camın arkasındaki polis ve savcı ise terapistin kulağındaki kulaklığa sorularını yönleterek, çocuk için yeni mağduriyetler yaratmadan ondan istediklerini öğrenebiliyorlar. Çocuğun cinsel istismara karşı korunmasında öncelikli iş, yasal tedbirlerden ziyade ‘Çocuk İzlem Merkezleri’ni tüm yurda yayarak, halen uygulamadaki mağduriyete bir an önce son vermektir.”

 

DİN GÖREVLİLERİNE -ÇOCUK İSTİSMARI  KONULU SEMİNER