13 ŞUBAT CUMA GÜNÜ YAPILACAK BOYKOT ÖNCESİ, BİLGİLENDİRME VE DEĞERLENDİRME TOPLANTISI
Kerem Karamanlıoğlu – Birleşik Haziran Hareki Ödemiş Girişimi tarafından düzenlenen ‘bilimsel ve laik eğitim’ paneli, otogar üstündeki belediye nikah salonunda yapıldı. BirGün gazetesi eğitim Yazarı Ünal Özmen ile Eğitim Sen’in eğitim uzmanı Abdullah Tunalı’nın katıldığı paneli avukat Erdem Boyacı yönetti. İki bölüm halinde yapılan panelin ilk bölümünde Türkiye’deki eğitim sisteminin gidişatı hakkında genel bir değerlendirme yapılırken ikinci bölümde de Birleşik Haziran Hareki ile ilgili bilgilendirme yapıldı.
Din eğitiminin ve inançların karşısında olmadıklarını belirten Ünal Özmen, dinin kişisel bir durum inanç sistemi olduğunu ve kuşku ve araştırmayı sevk eden bilimsel eğitimin önüne geçirilmesine karşı olduklarını ifade etti.
Türkiye’de hiç bir dönemde insanların dini inançlarının yasaklanmadığının altını çizen Özmen, ‘Din ve dini inanç Türkiye’de her dönem özgürce yaşanmıştır. Fakat bu, bilimsel eğitimin önünde engel olmaya başladığında sıkıntı başlamıştır. Son on yılda da okullar iktidarın en rahat at oynattığı alan olmuştur. Biz inançların özgür ama eğitimin, demokratik, bilimsel ve laik olmasından yanayız. Din eğitimi, toplumun her alanında serbestçe yapılmaktadır. İddia edildiği gibi din eğitiminin karşısında değil, bilimsel eğitimin yanındayız” şeklinde konuştu.
İslam’ın ‘sunni’ anlayışının her dönem Suudi Arapların ilgisi dahilinde olduğunu belirten Özmen, El Kaide ve IŞİD gibi örgütleri maddi ve manevi olarak destekleyen Suudi’ler Türkiye’nin Ortadoğu gibi bir ülke olması için milyarlarca dolarlık örtülü ödenek gönderdiklerini ve bunun nasıl harcandığının tam olarak bilinmediğini söyledi.
Son dönemde, karma eğitimin, 4+4+4 sisteminin, İmam Hatip’lerin, başörtüsünün anaokullara kadar girmesinin ve dini kaynaklı yurtların her zamankinden daha çok tartışıldığını, kaynak aktarıldığını belirten Özmen, solcuların dini eğitime değil dini sömürüye karşı olduklarının ve bu eğitimin maddi çıkar sağlamak için kullanıldığının altını çizdi.
Özmen’den sonra konuşan Abdullah Tunalı da kendisinin de dini eğitimli bir aileden geldiğini belirterek, Haziran Hareketi’nin dini eğitime bakışını anlattı. İktidarların dini, haksızlık ve kayırmacılık karşısında kalkan gibi kullandığını belirterek, Haziran Hareketi’nin inançlarla bir sorunun olmadığını söyledi.
Türkiye’de her geçen yıl, güvencesiz çalıştırmanın arttığını, doğanın hızla tahrip edildiğini, kadın cinayetlerinin arttığını, Kürt sorununda çözümsüzlüğün her geçen gün yumak haline geldiğini ve bu konularla ilgili baskıların arttığını belirterek, “ABD, 40’lı yıllardan itibaren kendi sistemine karşı tehdit olarak gördüğü Komünizm karşısında İslam’ı alttan alta desteklemiştir. Sosyalistlerin İslam ile bir alıp veremedikleri yoktur. Ama emperyalizm, İslam ile hak mücadelesi yapanların arasına set çekmeye çalışmaktadır. Her inançtan vatandaşa karşı eşit mesafedeyiz. Bizim isyanımız haksızlığa karşıdır. Geçtiğimiz yıl Haziran ayında ortaya çıkan Gezi direnişleri de buna karşı ortaya çıkmıştır. Ama kapitalist ve baskıcı iktidar, bu isyanın önüne başörtüsü ve ‘camiye ayakkabı ile girip içki içtiler’ gibi aslı olmayan iddialarla set çekmeye çalıştı. Emekçi insanların bir araya gelmesine bu tarz söylemlerle engellemeye çalıştı. Biz de bu çerçevede, haksızlıkların karşısında olan tüm çevreleri bir araya getirmeye ve egemenlerin karşısında güç oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından soru-yanıt kısmına geçildi.
Çeşitli siyasi partiler, sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarına üye kişilerin katıldığı toplantının sonunda Birleşik Haziran Hareketi yürütme kurulu seçildi. Gönüllü olarak seçilen kişilerin hareketin büyümesi ve genişlemesi için çalışma yürüteceği bildirildi. Yürütme kurulunun ilk etkinliğinin, 13 Şubat Cuma günü tüm Türkiye çapında gerçekleştirilmesi beklenen “Bilimsel ve Laik Eğitim İstiyoruz” başlıklı boykot olacağı ifade edildi.
