-OSMANLICA BU MİLLETİN HAFIZASIDIR 

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 AK PARTİ İLÇE BAŞKANI DEMİR’DEN İLK AÇIKLAMA

Ödemiş Ak Parti’nin çiçeği burnunda ilçe başkanı Halil Demir, basına yaptığı yaılı açıklamada “Son günlerde sadece ´mezar taşı yazısı´ndan ibaretmiş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılan Osmanlıca bu milletin hafızasıdır” dedi.

1928 yılında yeni Türk harflerinin kabulüyle geçmişimizle geleceğimiz arasındaki bağların koparıldığını ifade eden Demir, “Ne yazık ki Dünya tarihine yön vermiş yüce Osmanlı Devleti’nin biz torunlarına bıraktığı bu eşsiz değere sahip çıkamamış, yok olmaya yüz tutmasına sebep olmuşuz” dedi.

Demir açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “150 milyon belgeyle dünya kültür varlığına önemli katkı sağlayan Osmanlı arşivi Osmanlıca bilen birkaç akademisyenin gayretine terk edilmiştir. Zamanında dünya medeniyetinin zirvesine ulaşmış Osmanlı Devleti’nin, yani atalarımızın, sahip olduğu bilimin, sanatın, tarihin, edebiyatın kaleme alındığı bu belgelere yeni yetişen neslin okuma, anlama imkanı maalesef olmamıştır. Çinliler atalarının 6000 yıl önce yazdığı kil tableti okuyup anlayabiliyorken, İngilizler 1200 yıl öncesine ait bir kitabı okuyup anlayabiliyorken, bizler, 1071 yılında Malazgirt zaferiyle Anadolu´nun kapılarının Türklere açılmasıyla başlayan ve 1299 yılında Osmanlı Devleti´nin kurulmasıyla devam eden yaklaşık bin yıllık Anadolu medeniyetimizde neden atalarımızdan kalma eserleri okuyamıyoruz, onları anlayamıyoruz, şanlı tarihimizden geleceğimize ışık tutamıyoruz?

Mevlana’nın, Yunus Emre’nin, Piri Reis’in, Mimar Sinan’ın, Farabi’nin eserlerini niye ilk kaleme alındıkları halleriyle okuyamıyoruz? İlk meclisin kapısında hangi dil vardı? İlk anayasamız hangi dilde yazılmıştı? İstiklal Marşımızın ilk yazım dili nasıl gayri milli olabiliyor? Büyük dedemizden kalan vasiyeti okuyabilmek için niye tercüman arıyoruz?

Osmanlıca, medeniyetimizin anahtarıdır, asla mezar taşlarını okuma meselesi değildir. Osmanlıca´nın öğrenilmesiyle, alfabe öğreniminin yanında medeniyetimizin öğrenilmesi, okuyup anlaşılması da söz konusu olacak, koparıldığımız tarihle aramızdaki duvarlar yıkılacak. Osmanlıca ile yazılmış Dünya ve Türkiye tarihini yakından ilgilendiren binlerce metin, belge ve şiirin yanı sıra, tefsirden hadise, geometriden uzay bilimine, tıptan mühendisliğe kadar çok çeşitli bilimler, çok farklı düşüncelerde yazılmış yazınlar, kendimizin ürünü olan bilgi ve kitaplar okuyup anlamamız ve geleceğimize ışık tutabilmek için arşivlerimizde ve kütüphanelerimizin tozlu raflarında bizleri bekliyor.

Yanlış anlaşılmasın biz Türkçe’nin yerine Osmanlıca kullanılsın demiyoruz. Ama tarihine sahip çıkmak, dersler çıkarmak, biliminden sanatından, kültüründen istifade edebilmek için her aydın Türk gencinin Osmanlıca bilmesi gerektiğine inanıyoruz. Osmanlıca bin senelik Türk İslâm tarihinin, kültürünün, medeniyetinin, biliminin, felsefesinin oluşturduğu, İslâm harflerini alfabe olarak kabul etmiş bir milletin konuşma ve yazma dilidir. Ecdadımızı anlamak için onun anlaşma dili olan Osmanlıca´yı okuyabilmek ve anlayabilmek zorundayız.

Son günlerde hükümetimizin bu yönde attığı olumlu adımlar geleceğimiz açısından son derece önemli olacaktır.

Başbakanımız sayın Ahmet Davutoğlu´nun ‘Türk aydınının, Namık Kemal’i aslından okuyabilmesinden kim neden rahatsız olsun. Atatürk ’ün Nutkunu aslından okuyabiliyorsa kim neden rahatsız olsun. Bahsedilen dil; yabancı, düşman, orta çağ karanlığından gelen bir dil değil. Kadim Türkçe desek, 19 yüzyıl Türkçesi desek ve okutsak karşı çıkacaklar mı? Nedir bu Osmanlıca alerjisi anlamıyorum’ sözleri konunun anlaşılmasında rehber niteliğinde olduğu görüşündeyim”

-OSMANLICA BU MİLLETİN HAFIZASIDIR 