ANAYASANIN İLK 4 MADDESİ DEĞİŞEMEZ BAŞKANLIK SİSTEMİNE İZİN VERMEYECEĞİZ

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

CHP GENEL SEKRETERİ KAMİL OKYAY SINDIR, KÜÇÜKMENDERES’İ ADIMLADI

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Sekreteri olan İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Küçükmenderes havzasını ziyaret etti. Havzada ilk olarak Ödemiş örgütü ile bir araya gelen Kamil Okyay Sındır, CHP’nin kurultay sonuç bildirgesi, MYK, PM yapısı, yeni anayasa, başkanlık sistemi gibi konularına değindi.

Sındır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kaymakamlara verdiği talimat üzerinden eleştirdi.

Saat 13.45’te CHP Ödemiş parti merkezinde partililer ile bir araya gelen Kamil Okyay Sındır’a CHP Ödemiş İlçe Başkanı Nazan Dönmez ve partililer katıldı.

 

“GENEL SEKRETERİMİZ İLK ÖDEMİŞ’İ ZİYARET ETTİ TEŞEKKÜRLER”

Açılış konuşması yapan Başkan Nazan Dönmez şunları ifade etti: “Partimiz demokrasi, değişim ve kardeşlik vurgusunu yaparak 35.olağan kurultayını geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdi. Yeni dönemde birçok İzmir milletvekilimi partimizin A takımında yer aldı. Bizde milletvekillerimizin partimizin yönetiminde olmasına Ödemiş örgütü olarak sevindik. Milletvekilimiz Kamil Okyay Sındır da partimizin genel sekteri oldu.

Öncelikle kendisine Ödemiş örgütüm adına başarılar diliyorum. Ayrıca vekilimiz genel sekreter olduktan sonra seçim bölgesinde ilk olarak Ödemiş örgütümüzü ziyaret etti. Bu ince davranışından dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum. Ödemiş ilçe örgütü olarak bundan sonra partimizin A takımı ile daha iyi iletişim halinde olacağız ve çalışmalarımızı sizlerle birlikte yürüteceğiz. Sizlerde her zaman Ödemiş’e gelin kapımızı çalın bizlere yol gösterin bizlerde sizlere yol gösterelim. Ödemiş ilçe örgütü olarak yarın seçim varmış gibi aktifiz potansiyelimiz var. Hep birlikte partimizi Türkiye genelinde de iktidara taşımak için çalışmalarımızı sürdürelim.”

 

“BANA VERİLEN GÖREV SİZİN”

Genel Sekreter Kamil Okyay Sındır da konuşmasında şunları ifade etti: “Ben İzmir’de, Ödemiş’te, Kiraz’da, Beydağ’da, Bornova’da, Karşıyaka’da siyaset yaptım. Bornova Belediye Başkanlığı görevimin sonrasında ön seçim için sizlerin karşısına çıktım. 16 ilçede çalışmalarımı sürdürdüm. O dönem bana oy veren vermeyen herkesin üzerimde emeği olduğunu düşünüyorum ve teşekkür ediyorum. Bugün bana verilen görev ve yetki sizlerin görevi ve yetkisidir.

Partimiz 35.olağan kurultayını yaptı. Kurultaylar bir takım organlara insanların seçilmesi toplantısı değil partilerin yeni dönemde çalışmalarını, programlarını siyasi yaklaşımlarını ülkenin içinde bulunduğu koşullara bağlı olarak buna nasıl bir davranış biçimde olunacağı tartışıldığı konuşulduğu ortamlardır.

 

“ONUR MESELEM”

Parti meclisimizin içerisinden genel başkanımızın şahsıma genel sekreterlik görevini layık görmesi içinde onur meselesi oldu. Bu benim şahsi başarım değildir. Benim siyasi geçmişimde kimin alın teri emeği hepimizin hepinizin ön seçimde sizlerin huzuruna çıkarak milletvekilliğini yürüdüğüm bu süreçte var olmak önemli bu süreçte aynı heyecanı duymak önemlidir. Bu görev sizlere verilmiştir.

Genel sekreterlik görevi çok önemli bir görev parti meclisinin de gündemlerini ve çalışmalarını da gündemleri doğrudan yöneten gündemleri genel başkana sunan bir görev bu görevi de sizlerin katkısı ile yapacağız.

Kurultay sonuç bildirgemiz var. Bu sonuç bildirgesi çok önemlidir. Bu sonuca bakalım, internet sitelerinde var ve okuyalım

 

“DÖRDÜNCÜ DEVRİMİ YAPACAĞIZ”

Türkiye Cumhuriyet’ini kuran, devrimler yapan, laik demokratik ilkeler üzerinde büyüyen parti olarak kurultayımızdaki vurgumuzda biz dördüncü devrimimizi yapacağımıza ilişkin vurgumuz var. Özgürlükçü demokrasi devrimini gerçekleştireceğiz diyoruz. Sonuç bildirgemizin özünde bu var. Parti devleti düzenine son vereceğiz. Hukuk devletini yani Türkiye Cumhuriyeti demokratik laik sosyal hukuk devletidir diyoruz bunu yerine getireceğiz. Yargının üzerindeki vesayeti siyasetin vesayetini hükümetin iktidarın vesayetini kaldıracağız.”

Anayasa konusuna değinen Kamil Okyay Sındır şöyle devam etti:

 

“ANAYASAMIZIN İLK DÖRT MADDESİ DEĞİŞTİRİLEMEZ”

 “Bir kere şunun altına çizerek söylüyorum Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın o ilk dört maddesi var ya üniter devlet yapımızı, resmi dilimizi, bayrağımızı ve vatanımızı tanımlayan anayasamızın değiştirilemez o ilk dört maddesini bizde asla izin vermiyoruz. Bunu herkesinde bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak Anayasa’mız darbenin getirdiği anayasadır. Özgürlükleri kısıtlayan sınırlayan demokrasiyi köstekleyen bir anayasa bir anayasanın özgürlükçü demokrasi adına sınırlarının kaldırılması gerektiğini söylüyoruz ama bu sadece anayasa değil bizim o darbe hukukunun yeniden ele alınmasın söylüyoruz. Darbe hukuku derken olay sadece anayasa değil Türkiye’deki bütün mevzuat üzerindeki özgürlükleri sınırlayan kısıtlayan ama bizim vazgeçmeyeceğimiz ilklerden de asla ödün vermeden bir düzenleme yapılmasını söylüyoruz. Siyasi parti yasasının değişmelidir diyoruz. Genel başkan sultasında, lider sultasında partiler yerine daha demokratik siyasi oluşumlarının olması gerektiğini söylüyoruz. Seçim yasasının değişmesini söylüyoruz barajların kaldırılmasını söylüyoruz.”

 

“BAŞKANLIK SİSTEMİNİN YANINDA DEĞİLİZ”

Sındır, Türkiye gündeminden düşmeyen başkanlık sistemi konusunda da konuştu; “Başkanlık sistemi başkanlık sistemi bizi hiç ilgilendirmiyor başkalık sistemi bunu asla izinde vermeyiz bunun yanında da olmayız masa da görüşmeyiz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik sosyal hukuk devleti ilkesi ve parlamenter demokratik rejimin yani bu meclisin cumhuriyetin kuruluş felsefesidir.

Her zaman bu felsefeyi ortaya koyan parti olarak her zaman savunacağı savunmaya da devam edeceğiz. Şuan ki getirilmeye çalışılan yargıya da tek adam hükmediyor.

 

“TEK ADAM HÜKMEDİYOR”

Yürütmeye de tek adam hükmediyor, yasamayı da tek adam hükmediyor. Oysa yasama, yargı ve yürütme kuvvetler ayrılığı ilkesinde bunlar birbiri üzerinde egemenlik kuramazlar. Birde dördüncü kuvvet var medya medyanın da özgür olması basının özgür olması sadece orada görev yapan köşe yazarlarının, basın çalışanlarının özgürce kalemlerini kullanmalarını sağlamak bir düzenleme olarak bakmamak gerekiyor. Medyanın özgürlüğü demek aynı zamanda sizlerin hepimizin haber alma özgürlüğüdür. Aslında bu özgürlük bizim özgürlüğümüz sadece medyanın özgürlüğü değil, hepimiz zamanında haber alma özgürlüğüdür”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren Kamil Okyay Sındır konuşmasına şöyle devam etti:

 

“CUMHURBAŞKANI MEVZUATI BİR KENARA BIRAKIN DİYOR!”

“Cumhurbaşkanı ise daha geçen gün kaymakamlara mevzuatı bir kenara bırakın diyor gidin belediyelerin taşınır taşınmazların neyi varsa el koyun dedi kaymakam’a öyle talimat veriyor. Biz diyoruz ki ey Cumhurbaşkanı gel yasal sınırlar içerisinde davran, anayasanın sana çizdiği sınırların dışına çıkma, tarafsızlığını koru bu anlamda sen namus ve şeref sözü verdin. Ama Cumhurbaşkanımız kalkıyor yasa tanımam diyor, mevzuatı boş verin bir kenara bırakın diyor, gidin ona el koyun buna el koyun diyor, işte üniversite öğretim üyeleri bilmem şöyle yapmış, onu da söyleyeyim onun içeriği ile ilgili bizde bir şey söyleyebiliriz olabilir içerik önemli değil ama düşüncenin ifade özgürlüğünü savunuyoruz.

 

“KORKU, BASKI, ZULÜM VAR”

Daha geçtiğimiz gün üniversiteli gençlerimiz halay çekiyor, üniversite de çimlere oturuyor diye üniversite de disiplin cezaları, okuldan uzaklaştırma ve gözaltına alınıyor. Bizim partimizin gençleri basın açıklaması yapıyor bir karikatür var emniyet koymayın diyorlar tamam diyorlar koymuyorlar basın açıklamasından sonra gözaltına alıyorlar götürüyorlar hiçbir şeyde yok. Ne sözde ne eylemde hiçbir suç yok. Ama bir korku, bir baskı, bir zulüm bunların hepsini el birliği ile aşacağız. Güç bizim aslında güç halkın gücüdür sizlersiniz bizleriz.

ANAYASANIN İLK 4 MADDESİ DEĞİŞEMEZ BAŞKANLIK SİSTEMİNE İZİN VERMEYECEĞİZ